Hint felsefesinde Atman’ın (bireysel öz) var oluşundaki ilk seviye Buddhi yani soyut akıldır. Kelime olarak “Aydınlanmış kişi” anlamına gelen budh kökünden gelir. Hindu mitolojisinde Buddhi, aynı zamanda tanrı Ganeşa’nın eşlerinden biridir. Doğanın tüm varoluşlarının da ilkidir. Mantık seviyesine ait olduğu için gözle görülemez, ama varlığı bilinir.
Buddhi, yoga’nın en önemli prensibi ve aracıdır. Akıl; zekâ ile bütünün var oluşunu anlamamızı sağlayan bilinç, farkındalıkla akıl yürütme, dolaysız kavrama, anlayış ile kazanılan biliştir.
C. G. Jung bu tür farkındalığın insanlığın ortak bilinç dışında saklı bulunan birikmiş bilgelikten kaynaklandığından bahseder.
Buddhi çeşitli bilgiler ve görünümler bakımından zengindir ve bu yüzden ona “yüce olan” anlamına gelen mahan ya da mahat denir.
Buddhi içsel bilgeliğe ulaşmaktır. Sezgisel akıl da denebilir. Davranışlarımızı, ilişkilerimizi, öğrenmeyi, konuşmayı düzenleyen, zihnin karar verme, bilme, yargılama, ayırt etme, kavrama, farklılaştırma, rasyonellik fonksiyonlarını yerine getiren bir araçtır.
Buddhi, manas’ı (duyusal zihin) bilgilendirir. Duyuları çalıştırır. Ancak zihnimizi her zaman içsel bilge, akıl yönlendiremez, daha önceden bilinçaltımızda sakladığımız ve bilinçdışındaki kayıtlar, deneyimler de yönetir. Çoğu zaman bu bilgiler buddhi’yi gölgelerler. Buddhi gelecekte ya da geçmişte olamaz, her zaman şimdidedir. İçsel bilgeliğimize ulaşabilmenin yolu, an’da olabilmek ve onu dinleyebilmektir.
Buddhi’yi güçlü hale getirebilmek için yapmamız gereken şey aslında çok basittir. Dikkatimizi içsel bilgeliğimize yönlendirerek, tam farkındalıkla, geçmişte ya da gelecekte olmadan kendimize sorular sormaktır.
Karar verirken, yani karşımıza çıkan seçenekleri değerlendirirken, emin olamadığımız herhangi bir kararı verirken, buddhi neyin doğru olduğunu bilir. Genellikle içsel bilgeliğimizi dinlemeyiz, arzu ve isteklerimiz daha güçlü ses çıkarıyor olabilir. O zaman duyularımızın nesnel istekleri üzerinde yoğunlaşarak, zihin ve düşünceler üzerindeki kontrolü kaybedebiliriz.
Manas, yani duyusal zihnimiz herhangi bir konuda karar vermek istediğinde, ne yapmalıyım diye sorduğunda, içimizdeki en yüksek sesi dinleyecektir. Bazen kendimize zarar verecek şeyleri yapabiliriz, çünkü arzu ve isteklerimiz, buddhi’den daha güçlü geliyor olabilir. Buddhi her zaman şimdidedir ve tüm dikkatimizle sorular sorduğumuzda, his kelimeleri ile çok açık, net cevap verecektir. Bunu ne kadar sık yaparsak buddhi’nin gücü o kadar artacaktır.
Yaşamda buddhi’nin bize rehber olup yol göstermesine izin verdiğimizde, acıların yönlendirdiği arzular dünyasının bizi sürüklemesine izin vermeden, gerçek mutluluğu ve özgürlüğü bulmuş oluruz.
Fakat sadece buddhi’den oluşmuyoruz. Her şeyi keşfedip, gözlemleyen tüm kavramların şahidiyiz. Bu yüzden buddhi kendini aşmalı ve ilâhi olana, gerçeğe ulaşmalıdır.
Mantıksal varoluşun biçim dışı ortaya çıkmasının, biçimsel olana dönüşmesi gibi, Atman’a parlayan güneş olarak bakarsak, buddhi bu güneşten yansıyan bireysel hali mantıksal olarak aydınlatan ışıktır ve tüm varoluşu birbirine bağlayarak hepsinin merkez noktasına yerleşir. Sanskrit dilinde tanrı kelimesinin karşılığı da deva, yani ışıktır.
Her hâlin manevi ışığı yansıtan merkezini bütünsel varlığın merkezle özdeşleşmiş olarak görmek gerekir. Çünkü varlık, bütün halleri içinde bir ve aynı kalır.
Buddhi, makrokozmik anlamda değişmez olarak, mikrokozmik açıdan ise hem atman hem de jivatma (nefs) göre ele alınabilir. Nefs kişiliğin beşeri bireylik halindeki yansımasından ibarettir ve buddhi aracılık etmeden var olamaz.
Güneş ve suda yansıyan imgede olduğu gibi, buddhi bu imgenin hem oluşmasını sağlayan hem de onu asıl ışık kaynağına bağlayan ışındır.
Kaynaklar:
– The Yoga Philosophy of Pantanjali, Samkhya-Yogacharya, Swami Hariharananda Aranya, Calcutta University Press, 1963
– Vedantaya Göre İnsan Halleri, René Guénon, Gelenek Yayıncılık, 2002
– Yoga Illustrated Dictionary, Harvey Day, Kaye&Ward Ltd, 1977
– Understanding Asian Philosophy, Alexus Mcleod, Bloomsbury Publishing, 2014
– Yoga, Mircea Eliade, Kabalcı Yayınevi, Şubat 2013
– Hint Felsefesi, Heinrich Zimmer, Emre Matbaacılık, İstanbul 1992
– Bhagavad Gita
– Psikoloji Sözlüğü, Selçuk Budak, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara, 2003