Geçen bölümde en eski kutsal metinler olan Vedalar’ın ortaya çıkış yerinden bahsetmiştik. Bu bölümde ise Eski Önasya Dilleri ve Arkeolojisi ana bilim dalından mezun Doç. Dr. Kürşat Demirci’nin Vedalar ile ilgili yaptığı bilimsel araştırmaları topladığı “Hinduizmin Kutsal Metinleri Vedalar” adlı eserinden Vedalar’ın kelime anlamı ve içeriği hakkında kısaca bilgi verdikten sonra diğer bölümlerde bu içerikleri biraz daha detaylı inceleyeceğiz.
Vedalar’dan yaklaşık 2000 yıl sonra ortaya çıkan Hinduizm’e ve onun kutsal metinlerine inanan ve kabul edenler Hindu olarak adlandırılırlar. Sanskrit dilinde “Hindu” kelimesi “Nehir” (İndus Nehri) anlamına gelen “Sindhu” kelimesinden türetilmiştir. H harfinin düşmesi ile Grekçeye “India” olarak geçmiştir. Nehir için kullanılan bu kelime zamanla tüm Hindistan için kullanılmaya başlanmıştır.
Diğer kutsal metinler olan Brahmanalar ve Upanişadlar da Vedalar’dan sonra meydana gelmiştir. Brahmanalar kurban ve tek tanrı inancını, Upanişadlar ise panteizm, (Doğa Tanrıcılık, Evrenin bütününü Tanrı olarak kabul eden görüş) tek tanrılı bir imanı konu alır. 4 Veda’yla ilgisi olmayan fakat Vedalar’ın tefsiri kabul edilen Brahmanalar, Upanişadlar ve Puranalar Vedik literatür kapsamında geçerken, çok tanrıcılıktan bahseden Vedalar ayrı olarak incelenir. Vedalar yaratılmamış ve ebedi kelâmdır. Bilgi Hindu inancına göre ruh dünyasından, Tanrı Krişna’dan gelir. Vedalar’da ilahiler şeklinde olan metin, rahipler tarafından çeşitli ilahi güçlere adanan dualar, şarkılar ve deyişlerden ibarettir. Hindular, rahiplerin metinleri vahiy yoluyla aldıklarına inanırlar.
Sanskritçe “bilgi” anlamına gelen “Veda” (Vid) kelimesi, Grekçede “foida”, Almancada “weis”, eski İngilizcede “wit” ve Latincede “video”, bilmek anlamına gelir ve bu Sanskrit kelimeden türetilmiştir.
Heinrich Zimmerin “Hint Felsefesi” eserinde ise Vedalar’ın ana konusu, son birliği sürekli aramaktı. Bu birlik dünyanın çokluğunu oluşturmaktadır. Brahmanik düşünce, duyular dünyasının güçlerinin ve biçimlerinin aynı zamanda muhalefet ve özdeşlik çelişkisinde bulunmaktaydı. Amaç bütün nesnelerin ardında, içinde ve önünde gizli olan kudretin kaynağını tanımaktı. Çoğalan ve çeşitlenen cevheri ve kendi kişisel varlığımızın ortaya çıktığı kaynağı bulmaktı. Onu tanımak; korkusuzluğuna, mutluluğuna, ölümsüzlüğüne, tükenmez gücüne katılmak anlamına gelir. Oraya ulaşabilmek demek; belli bir ölçüde ölümün ve dünyevi kişisel varlığın acizliğini yenmek anlamına gelir. Bu o dönemlerde çok önemli bir istekti, çünkü Ari kavimleri Hindistan’a göçleri sırasında ve sonrasında devamlı savaş halindeydi. Eğer birey rolünü, zevk ve acı dolu hayata katılışının anlamını kavradığı, ölüm ve doğumun acılarını görürse, kişisel umutların üzüntüsüne ve düş kırıklığına uğramaz. Eğer insan, içinde taşıdığı benliğiyle, öz varlığıyla bağlantı kurarsa tanrısal, kozmik güce ulaşır ve bütün korkuların, mücadelelerin ve talihin üstünde kendi merkezinde dingin ve sağlam kalır. Bu hedefe ulaşmak Vedalar’ın tek amacıdır.
Vedaların ilk sözü Rabbin kendi tarafından söylenmiştir: “Tanrı en mükemmel (purnam) olduğuna göre O’nun varlığının maddi doğanın kanunlarına bağlı olması beklenemez.”
Bilgide (Veda) ilk öğretilen Brahman’dır (Tanrı). Mahabharata destanının bir parçası olan Bhagavat Gita adlı esere göre bilginin (Veda’nın) amacı Krişna’yı, yani Brahman’ı bulmaktır. Vedalar ortaya çıktığında yazılı olmasına gerek yoktu, çünkü insanlar bir kez işittiği bilgiyi unutmayacak bir zekâya sahipti. Fakat zamanla o bölgedeki uygarlık çoğalıp diğer bölgelere yayılmaya başladıktan sonra Vedalar’ı yazıya geçirme ihtiyacı doğmuştur ve 5000 yıl önce Vyasadeva, Veda’yı 4 bölüme ayırmış ve şakirtlere (talebe, şükreden) sorumluluğu vermiştir.
Başka bir kutsal metin olan Mahabharata’yı (Büyük Bharata savaşını anlatır) yüksek seviyede olan bir aileden doğan “dvija” ve “bandhu”lara verdi.
Ayrıca Vyasadeva, Vedalar’ı âlimler ve filozoflar için “Vedanta Sutra” adlı bütün bilgileri içeren bir eserde toplamıştır.
Vedalar ilahiler şeklinde rahipler tarafından tanrılara adanan dualar, şarkılar ve deyişleri içerir. Dört bölümden oluşur, M.Ö. 1500 tarihlerindeki Rig Veda ilk Veda’dır ve M.Ö. 1000 tarihlerinde ise Atharya Veda sondur. Temel konu tanrılara sunulan övgüler, dilekler ve büyüleri içerir. Kısaca Vedalar’ın içerdiği konular şu şekilde sıralanabilir:
Rig Veda: İlahi Bilgi, tanrılara sunulan övgüler, Sama Veda: Melodi bilgisi, Yacur Veda: Kurban bilgisi, Atharya Veda: Büyü ve sihir formüleri bilgisi.