Bir “Çeviri” Tercümesi

Hayır! Ucuz bir kelime oyunu yapmıyorum. Sizi, yaptığım çalışma üzerine düşünürken kendime ortak etmek istiyorum. Yıllar evvel Kur’an’ı anlamaya gayret ederek yaptığım okuma çabalarım bir türlü yol alamazken, Türkçeye çevrilmiş olan meallerin dil sorunlarından rahatsız olduğumu fark edip çeviri hatalarını düzelterek çalışmaya karar verdim. Bu yöntemle kendimi [...]

Yazar: Özgür Ülker|2024-03-16T19:23:41+03:00Mayıs, 2023|Kategoriler: Sayı 108 | Mayıs - Haziran 2023, Şiir ve Doğuşlar|

İnsan Sorumlulukları

Bir insanın, insan hakkıdır diyerek Bazı haklar istemesi için Öncelikle ve mutlaka, O istediği insan haklarına Kendisinin uyması gerekir. Bu nedenle, beşeriyet için öncelik İnsan olmaktır. Bu beşeriyetin Olmaz ise olmaz, ilk sorumluluğudur. Beşer için hangi öncelik vardır ki Onu insan olmaktan, İnsan kalabilmekten alıkoysun. Sorun, insan hakları adı altında [...]

Yazar: Murat Ünver|2024-03-23T13:15:40+03:00Ocak, 2020|Kategoriler: İnsan Hakları - 2019, Şiir ve Doğuşlar|

Haydi Elini Ver

Haydi elini ver varsın hatırı kalsın ikinin hele bir elini ver sen el eli tutunca yumuşar kalpler işlenmiş yumuşamış toprak bereketlenir ürünü çoğalır ekinin haydi ver bir elini hatırı kalmaz ikinin çoğaltır sevgiyi birleşen eller bir ikiyi çağırır iki çoğulu çoğul sevgiye yol alırsa gözler kalmaz buğulu yaşanası olur dünya

Yazar: Ramazan Aksu|2024-07-13T18:18:28+03:00Mart, 2017|Kategoriler: Sayı 73 | Mart – Nisan 2017, Şiir ve Doğuşlar|

Haberi

şimdi haberleri veriyorum   onu en son usta bir tapınağın gönül avlusunda görmüşler kaygan gelecekler dileniyormuş   bilinen tüm korkuları yıkacak ölümsüz bir sözcük üretmek için sevgili yüreklerde dolaşıyormuş   polyester kadınlarla kapladığı kimliğini yırtacak rüzgâr aradığından her gece başka bir şimşekle illegal yaşıyormuş   yağmurun anasını bir pula sattığından [...]

Yazar: İhsan Kanberoğlu|2024-04-23T19:28:34+03:00Şubat, 2017|Kategoriler: Kaygı - 2016, Şiir ve Doğuşlar|

Sır ve Sınır

Sınırsız dünyaya açtım gözümü, Güneş sınır, yıldız sınır, ay sınır. Sınırlı toprakta buldum kendimi, Dağlar sınır, dinler sınır, düşlerimde dua ettiğim dil sınır. Sırlı bir aynada gördüm kendi yüzümü, Ayna sınır, görmek sınır, ben sınır. Aşka düşüp yürüdüğüm yollarda, Mecnun sınır, Leyla sınır, çöl sınır. Varlıktan yokluğa geçiyor beden. Ölüm [...]

Yazar: Zahide Üzümçeker|2024-05-01T12:37:55+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Şiir ve Doğuşlar, Sınır - 2016|

Âdem’in Kafası

  "Sultânım, Âdem’in dört kafası vardır. Birincisi Taş Kafa. Laf ona gider gider geri gelir. İkincisi Boş Kafa. Laf bir kulaktan girdiği gibi öbür kulaktan çıkar gider. Üçüncüsü Man Kafa. Laf onda durur kalır ama onda hâl olmaz. Dördüncüsü Hoş Kafa. Sultânım, Onlar lafı kulaktan alıp kalbe taşır. Asıl Âdem [...]

Yazar: Âşık Kemter Yusuf|2024-07-17T16:59:58+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 64 | Ocak 2016, Şiir ve Doğuşlar|

Gönülden Devrâna Geldim*

Gönülden devrâna geldim Gonca güllerin dermeye Sînemdeki dost yaraları Gonca gülleri dermeye geldim Ol tabip yaramı sarar Âşıklar ma´şûkun arar Gönül eylemiştir karar Gonca gülleri dermeye geldim Dost gülünü hem derdiler Ârifleri haber verdiler Ol irfâna dost erdiler Gonca gülleri dermeye geldim Dost elinde kızıl güller Ârifler her zaman söyler [...]

Yazar: Âşık Kemter Yusuf|2024-07-17T17:03:39+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 64 | Ocak 2016, Şiir ve Doğuşlar|

İlle Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni

Hikâye olunur ki: Pir Sultan Abdal, idam edileceği darağacına doğru yürümeye başlar. Hızır Paşa emir verir: “Herkes Pir Sultan’ı taşlasın, taş atmayanın boynu uçurulacak, bilsin.” Uğruna mücadele ettiği halk, Pir Sultan’ı taşlamaya başlar. Taşlar Pir Sultan’a kadar gelmekte, ama ona değmeden yere düşmektedir. Pir’in musahibi (can yolda- şı) Ali Baba, [...]

Yazar: Pir Sultan Abdal|2024-07-17T19:31:24+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 62 | Eylül 2015, Şiir ve Doğuşlar|

Görme Hevesi

yurdunu terk etmişti mecnun, çölü de terk etsin söyleyin, görme hevesinde ise Leyla’yı da terk etsin ey derviş, burada, olgunluğa erişince elde edilir erek sen dünyayı terk etmişsin bir tek, öte dünyayı da terk et öykünmekten daha iyidir kendini yok etmek kendin ara yolunu, Hızır’ı beklemeyi terk et sanki kalemsin [...]

Yazar: Muhammed İkbal|2024-07-18T16:52:27+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 61 | Ağustos 2015, Şiir ve Doğuşlar|
Go to Top