Tanrının her yerde olduğuna inanılsa da insanlık tarihine bakıldığında, tanrıyı mabetlerde arayışlar tükenmemiştir. Göklerde olana ulaşabilmek için yukarıya doğru uzayan büyük tapınaklar tasarlanmıştır. Tapınaklar tanrı ile bağlantı kurulabilecek sığınaklar ve ölümden sonraki dünyanın varlığının algılanmasını sağlayan semboller olarak düşünülmüştür.
Tüm kültürlerin dini inançlarını yaşadığı tapınaklar, aynı zamanda bu kültürün estetik algısını, sanatsal yapısını yansıtan mimariler ve semboller olarak ortaya çıkar. Binaların tarzı, üzerinde bulunan heykeller ve resimler o bölgede yaşayan insanların kültür, gelenek, ritüel ve estetik algılarını süreçleri ile anlatan belgeler haline gelmiştir. İnanç farklılıklarını kutsal mekânların yapısı ve isimleri gösterir. Kilise, sinagog, câmi tanımları farklı inanç sistemlerini temsil eder. Aynı inanç sistemini benimseyen kültürlerde bile tapınak tipinin farklılıkları, mimari biçimi, yapılan heykel ve resimlerin farklı olduğu görülebilir. Bu farklılıklar hangi zamanda yapıldığı ve geçmişe ait izleri açığa çıkaran mimari, tarih ve arkeolojik olarak da çok önemli bilgiler taşır.
Hindu tapınaklarına bakıldığında; kendi kültürlerinde var olan çok çeşitli inanışı yansıttığı görülebilir. Antik dönemden itibaren bilinen tanrılar ve bu tanrıların avatarları adına birçok mabet yapmışlar ve bu mabetlerin en üst noktasında o tanrının yaşadığına inanmışlardır. Tanrının özelliklerini ve gücünü gösteren heykeller, kabartmalar ve resimler bu çeşitliliği ve çok yönlülüğü yansıtır. Hint tapınaklarında bulunan sanat eserlerinde hayatın dört önemli özelliğinin yansıtıldığı görülmüştür. “Artha (Huzur), Kama (Zevk), Dharma (Erdem, ahlâk) ve Moksha (kurtuluş)”. Tapınaklarda uğur getirdiğine inanılan gamalı haç ve lotus çiçeği sembolleri, gücü temsil eden aslan heykelleri, Om hecesinin bulunduğu birçok sanat eseri bulunur. Çok süslü bir sanat anlayışı vardır. Tapınakların en üst bölümde bulunan süslemelerin uzayda bulunan gezegenleri anlattığı ve ateş, toprak, hava, su, evrende var olan her şeyin birliği ve birbiri ile olan bağlantısı üzerine kurulmuştur. Doğum, yaşam, yeniden doğumu anlatan, tanrısal özellikleri ve doğayı insanda yansıtan süslemeler, simgeler, sembollerle hayatın düzenini görselleştirmişlerdir.
Büyük binalar, etkileyici resimler, heykeller dînî inançları güçlendirmek için kullanılmıştır. Yaklaşık iki bin yıl önce tapınaklarda âyinlerde, kurban törenlerinde söylenen Vedik ilâhîler ile müzik de resim ve heykel kadar tapınaklarda kullanılan etkili bir yöntem olmuştur. Örneğin Nataraja (Dansın kralı) heykelleri ile dans ve müziğin öneminin vurgulandığını görebiliriz. Hindistan’da en önemli tapınaklardan bazıları, Hampi, Khajuraho, Ajanta Mağaraları, Ellora, Konark Güneş Tapınakları, Taj Mahal, Tanjora’daki Brihadeswara Tapınakları’dır.
Hindistan’daki tapınaklarda üç ana mimari tarz ‘‘Nagara, Dravid, Vesara’’ temelde bulunur. Kuzey bölgesinde görülen Nagara’nın üst bölümü üzerinde cenneti taşıdığı düşünülen Meru dağına benzer. Dravid tapınakları güney bölgesinde ve piramide benzer bir yapıda tasarlanmıştır. Vesara ise hem güney hem de kuzeyden etkilenmiş ve iki mimari tarzını beraber yansıtır. En üst bölümleri sade ve basittir. Tanrı’nın en üst bölümde olduğu düşünülür. Orta bölümde süslemeler başlar, en alt bölümde ise süslemeler daha da fazlalaşmıştır. Bölgeye, inanışa, amaca, dönemine göre tapınaklar değişiklik gösterir. Tapınaklardaki sanat ise o kültürün estetik algısını ortaya koyar. Genelde tapınakların büyüklüğünün yanında kapıları küçüktür. Yukarıya doğru uzanan merdivenler ise dua edenleri yukarıya taşımak ve Tanrı’ya yaklaştırmak için tasarlanmıştır. Kalash adı verilen doğurganlığı, doğumu, refahı temsil eden içi su ve mango yaprakları dolu ve üzerinin Hindistan cevizi ile kapatıldığı su kapları bulunur. Tüm tapınaklarda daha küçük bir bölmede iç mabetlerin olduğu kutsal bölüm ve ana tanrıyı sembolize eden bir figür bulunur.
Hindistan’daki tapınakların çeşitliliği bölgeden bölgeye değişen yerel tarzın yanında yüzyıllar öncesinde yaşamış usta ve heykeltıraşların sanatlarının görüldüğü önemli eserlerdir.
Kaynakça:
• Hint Dünyası, Gordon Johnson, 1995, İletişim Yayıncılık A.Ş.
• The Hindu Temple, Gerge Michell, The University of Chicago Press, 1977
• Art in World History, Mary Hollingsworth,Giunti,1989, 2003
• Elements of Indian Art, Swarajya Prakash Gupta, Shashi Asthana
• Khajuraho – The Temple of Love – Ancient India – Documentary – Erotic Sculptures of • Madhya Pradesh
• Indraprastha Museum of Art and Archaeology, Jan 1, 2007 – Architecture, Ancient
• Shashi Prabha Asthana (Editor) (Author), S.P. Gupta (Editor) (Author)