Korku Hayatın Bekçisi, Özdeşlik Korkunun Elçisi

Hayata ne için geldiğimiz sorusuna doğru dürüst bir yanıt veremeyiz, ancak ne aradığımız konusunda bir şeyler söyleyebiliriz. Yaşımıza, sosyal konumumuza, yetilerimize ve olanaklarımıza bağlı olarak farklı yanıtlarımız olsa da bunları soyutlamaya taşıdığımızda sonuçta “Mutluluk” istediğimiz konusunda birbirimize yaklaşırız. Diğer tüm canlılardan farklı yanlarımızdan birisi de bu; maddî yaşantımızı nasıl sürdüreceğiz [...]

Yazar: Mustafa Alagöz|2024-07-12T17:50:22+03:00Temmuz, 2017|Kategoriler: Kavramsal, Kültür ve Toplumbilim, Sayı 75 | Temmuz – Ağustos 2017|

Gerçek Kavramı Üzerine

Osmanlıca: Vaki, Şen’i; Fransızca: Reel; Almanca: Real; İngilizce: Real; Türkçe: Gerçek. Sözlükteki karşılığı: Bilinçten bağımsız, somut ve nesnel olarak var olan. Etimolojisi: Hint-Avrupa dillerinde mal ve mülkiyet anlamlarına gelen re kökünden türetilmiştir. Önce Sanskritçeye “zenginlik” anlamında ram sözcüğüyle geçen bu kök, sonra da Latinceye mal ve şey anlamlarına gelen res, [...]

Yazar: Bülent Gürkan|2024-07-12T17:48:13+03:00Temmuz, 2017|Kategoriler: Bilim ve Teknoloji, Kavramsal, Sayı 75 | Temmuz – Ağustos 2017|

Tevhid

Vakit, zaman derler: (ân-ı dâim)dir: (Zevk-i Küllî) derler: (kalb-i selîm)dir; (Hâl) lisânı derler, sükûtlar okur, Bakıp (ümmî) derler; onlar âlimdir. Göz ile okunur, dudak değildir, Bakarak dinlenir, kulak değildir; Öyle bir yoldur ki, değil meydanda, İrfanla yürünür, ayak değildir. Semâda zannetme, senden sanadır, Boşluğa değildir, O Rahmân’adır; Adetsiz yolların, bir [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-07-12T17:47:21+03:00Temmuz, 2017|Kategoriler: Felsefe, Hikmet ve Tasavvuf, Kavramsal, Sayı 75 | Temmuz – Ağustos 2017|

Modern Fizik Ve Felsefe

Platon’dan günümüze insanı felsefe yapmaya yönelten şey, onun kendisini bir aradurum içerisinde görmüş olmasıdır. İnsanın, kendisini çevreleyen doğa ile kendisini aşan sonsuzluk (Tanrı) arasındaki sıkışık konumu, Plato ve Aristoteles’ten beri hep bir şaşkınlık ve merak konusu olmuştur. Aynı merak, nesne, olgu, olay ve giderek evren bilmecesi karşısında olduğu kadar, insanın [...]

Happening ve Performans

Sanat ne zaman gerçekleşir? İlk sezgi sanatçıya ulaştığında mı? Bu sezgilerin bir eskize dönüşmesinde mi? Tüm eskizleri unutup sanatını icra edeceği araçlarının önüne geçtiğinde mi? Eseri hayata geçirme anında mı? Yoksa eser tamamlandığında mı? Hatta Marksist bir tavırla eserini sergilendiğinde ve izleyici onu kendine ait kıldığında mı? Çünkü bir eserin [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-12T18:37:59+03:00Mayıs, 2017|Kategoriler: Kavramsal, Sanat, Sayı 74 | Mayıs – Haziran 2017, Tanrıbilim|

Ana Tanrıça Kültü

“Bir zamanlar, Gökler, denizler ve kayalar, Birbirlerinden ayırt edilemeyecek halde imişler. Fakat birdenbire ortada bir musiki ötmüş; Gökler ve denizler gene bir kâinat teşkil etmekle beraber birbirinden ayrılmışlar. O esrarengiz mûsıkî, Kybele’nin doğduğunu ilân ediyormuş. Onun sembolü de ay imiş.” İlk insan topluluklarının anaerkil düzende bir yaşantılarının olup olmadığı 19. [...]

Yazar: Elif Ersoy|2024-07-12T18:36:28+03:00Mayıs, 2017|Kategoriler: Kavramsal, Kültür ve Toplumbilim, Mitoloji, Psikoloji, Sayı 74 | Mayıs – Haziran 2017|

İnsan, Varlık, Kaygı

Günümüz sanatı içinde, özellikle sinema, tiyatro ve edebiyat alanında, insan neslinin tümüyle kötücül olduğunu ve yok edilmesi gerektiğini söyleyen birçok eser çıkmıştır. İnsanoğlunun, suçluluk duygusu içindeki ortak vicdanının çığlıkları... İnsan, bu kâinat içindeki var olanların en üstün ve en şereflisi midir, yoksa aşağıların en aşağısında mıdır? Bu sorunun cevabı için, [...]

Yazar: Hakan Tüner|2024-07-13T18:17:29+03:00Mart, 2017|Kategoriler: Kavramsal, Sanat, Sayı 73 | Mart – Nisan 2017|

Yok’luk ile Var’lık Arasında Kaygı

Kaygı, başlangıçta duygu düzeyinde idrak edildiği için, fark ettiğimizde varlığına açık seçik bir anlam veremediğimiz bir duygu türüdür. Kaygı, sürekli farkındalıklı olarak duyumsadığımız ve bilinçli olarak içinde kaldığımız bir ruh hali de değildir. Hatta istesek de sadece kaygıda kalmayı sürdüremeyiz. Düşüncelerimizden arındırılmış saf duyguda duramayız. Bir bakıma kaygıdan kaçarız ve [...]

Yazar: İbrahim Alagöz|2024-04-21T18:48:18+03:00Şubat, 2017|Kategoriler: Kavramsal, Kaygı - 2016|

Dünya’nın Kaygısı…

“Gaybî, kaygudan rehâ buldun, şimdiden sonra Kaygusuz oldun...” [1] Kaygı, en genelde gelecek endişesinin şimdide yarattığı olumsuz, kimi zaman da olumlu sayılabilecek bir etkinin genel adı olarak değerlendirilir. Kaygının kapsamını mânevî bir güç veya ruhsal bir çöküntü olarak sınırlamak, olgunun bütünlüğünü yansıtma konusunda yetersizdir. Örneğin bir vatansever için kaygılı olmak [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-04-21T18:47:27+03:00Şubat, 2017|Kategoriler: Kavramsal, Kaygı - 2016|
Go to Top