Tekvir / Dürülü Bükülü

81. Sure  Tekvir / Dürülü Bükülü 1 dürülüp bükülünce güneş ve solup yitince yıldızlar dağılıp gidecek dağlar o vakit sahipsiz kalır en değerli mallar. 2 toplaşınca yabani canlar yanıp tutuşunca denizler ve eşdeğeriyle birleşince nefsler o vakit sorulur küçük kıza seni diri diri gömdüren o günah neydi ? 3 kayıtlı [...]

Yazar: Özgür Ülker|2024-07-12T18:41:18+03:00Mayıs, 2017|Kategoriler: Denemeler, Sayı 74 | Mayıs – Haziran 2017, Tanrıbilim|

Modern Fizik Ve Felsefe

Platon’dan günümüze insanı felsefe yapmaya yönelten şey, onun kendisini bir aradurum içerisinde görmüş olmasıdır. İnsanın, kendisini çevreleyen doğa ile kendisini aşan sonsuzluk (Tanrı) arasındaki sıkışık konumu, Plato ve Aristoteles’ten beri hep bir şaşkınlık ve merak konusu olmuştur. Aynı merak, nesne, olgu, olay ve giderek evren bilmecesi karşısında olduğu kadar, insanın [...]

Happening ve Performans

Sanat ne zaman gerçekleşir? İlk sezgi sanatçıya ulaştığında mı? Bu sezgilerin bir eskize dönüşmesinde mi? Tüm eskizleri unutup sanatını icra edeceği araçlarının önüne geçtiğinde mi? Eseri hayata geçirme anında mı? Yoksa eser tamamlandığında mı? Hatta Marksist bir tavırla eserini sergilendiğinde ve izleyici onu kendine ait kıldığında mı? Çünkü bir eserin [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-12T18:37:59+03:00Mayıs, 2017|Kategoriler: Kavramsal, Sanat, Sayı 74 | Mayıs – Haziran 2017, Tanrıbilim|

Bilmeden İdeolojikleşmeye

Her şey bilmeye konu olabilir. Şu anlamda; hiçbir şey bilincin önünde bilinmez olarak kalamaz. Bilen özne olur ve bu evrensel özne olan tek varlık insandır. Bir şeyin bilinebilirliği onun halden hale geçmesine bağlı. Ama bu “geçişlerin” bir sistemi, zorunlu iç bağlantıları ve süreçleri olduğuna da bağlıdır. Bilme bu dönüşümlerin, süreçlerin [...]

Yazar: Mustafa Alagöz|2024-07-12T18:37:17+03:00Mayıs, 2017|Kategoriler: Kültür ve Toplumbilim, Sanat, Sayı 74 | Mayıs – Haziran 2017, Tanrıbilim|

Ana Tanrıça Kültü

“Bir zamanlar, Gökler, denizler ve kayalar, Birbirlerinden ayırt edilemeyecek halde imişler. Fakat birdenbire ortada bir musiki ötmüş; Gökler ve denizler gene bir kâinat teşkil etmekle beraber birbirinden ayrılmışlar. O esrarengiz mûsıkî, Kybele’nin doğduğunu ilân ediyormuş. Onun sembolü de ay imiş.” İlk insan topluluklarının anaerkil düzende bir yaşantılarının olup olmadığı 19. [...]

Yazar: Elif Ersoy|2024-07-12T18:36:28+03:00Mayıs, 2017|Kategoriler: Kavramsal, Kültür ve Toplumbilim, Mitoloji, Psikoloji, Sayı 74 | Mayıs – Haziran 2017|

Can Gülüm (Hampartsum)

Paskalya’nın (Surp Zadik’in 40. Günü) Kristos’un Göğe Yükseliş (İsa’nın Göğe yükselişi) olarak geçer. Bu tarihlere denk düşen ilk Pazar gününe kadar yapılan kutlamaya “Can Gülüm” denilmektedir. Ermeni kültüründe Vicag (niyet) ismi ile de anılan bu geleneğin eski zamanlarda nasıl karşılandığı ve kutlandığına dair Sarkis Seropyan şöyle diyor; “O dönemlerde bahara [...]

Salome, Yudit ve Delila

Yazı yazmak için oturup yarım bırakanlardanım. Her oturuşumda iki davetsiz mÎsâfirim olur: Platon ve Aristoteles. Konuşmadan, beni esir alırlar. Platon olanaklı olduğu ölçüde soyut olanda kalmamı, İdeal olanı vurgulamamı önerir: “Veciz olanı, lakonik ifadeyi anlamayanla işin ne?” diye sorarak baskı kurar. Aristoteles ise tüm bağlantıları göstermemde, bir dizge oluşturmamda ısrar [...]

Go to Top