İnsan beşerî varlığı bakımından varoluşsal sınırlar ile koşulludur. Bu sınırlar her birimiz için aynı ve değişmezdir. Beslenme, barınma, üreme, doğanın kuvvetleri ve çevre, hayatın devamı için […]
Toprağından, vatanından, kültüründen, evladından ayrılarak, her gün, o gün ölebileceğini bile bile o bilinmez engin, hırçın, aldatıcı denizlere açılıyorlar. İlyada destanı gibi anılmayacak onların hikâyeleri! Çoktan […]
İnsanı kendi bütünselliğine evrilmekten alıkoyan her şey onu kendine yabancılaştırır. İnsan tininin ve yabancılaşmanın eş zamanlı tarihi dil ile başlar. Çünkü bilincin kendine dışsal olan nesnelere […]
Doğmadan önce nereden geldiğimizi bilemediğimiz gibi, öldükten sonrada ne olacağımızı bilemiyoruz. Doğum ile ölüm arasındaki boşlukta ise yaşantımız sınırlanır ve burada ilk sorumluluğumuz hayatta kalabilmektir. Hayatta […]
Sınır” sözcüğünü, şu dönemin, ancak kısa yazı “okuyucuları” için sınırlanmış olması gerektiğinin bilinci ve kabulüyle başlatayım fakat değinilmesi gereken başlıkların paylaşımı için “çerçeve”(lendirme) sözcüğünü kullanmayı yeğleyerek başlayalım, sınırlara olan yolculuğumuza. […]
Şiir felsefesiz de yazılır. Nasıl yaşanıyorsa yaşam, felsefeye değmeden. Şiirin şiir olarak değerini göstermez, felsefeden beslenişi ya da yoksun kalışı. Felsefe, Batıda, üç bin yıla yakın geçmişi olan […]
30 Ağustos zaferine çok az kalmıştır. Düşmanın 4 yandan kuşatıldığı haberini alır almaz Mustafa Kemal Afyon’dan Dumlupınar’a Birinci Ordu Komutanlığı’na gelir ve eşyaları Afyon’da kalmasına rağmen […]
Kitâb-ı Mukaddeste, 1. Samuel bahsi, Efraim dağlığından Elkara isimli bir adam ile başlar. İki karısı vardı; Hanna ve Pennina. Pennina’nın çocukları vardı fakat Hanna’nın olmuyordu. Ve […]
“ Bizler astrologlara elzem olmayan şeyler hakkında danışmak için gideriz. Birisi astroloğa gidip ne zaman iş bulacağını danışır. Senin iş durumunla Ay’ın yahut yıldızların bir ilişkisi yoktur. ” […]