YazılarDeniz Demirdöven2024-07-01T13:54:12+03:00

Yazılar

Göç: Zorunlu Bir Yolculuğun Yansımaları

Evren Gül ile Röportaj Serginizin temel teması olan göç kavramını nasıl tanımlıyorsunuz? Bu temaya yönelmenizdeki ilham kaynağı ne oldu? Bu temaya yönelmemin sebebi, medyada görmüş olduğum üzerine ateş açılan mülteci botları oldu. Daha sonra bu yaşananları bir araştırma ve çalışma serisine dönüştürme fikri gelişti. Göç kavramı için benim özel bir tanımım yok. Serginin genel içeriğinin aksine göçün bendeki karşılığı olumlu bir tanımdır. Benim yaşamımda yerleşik bir dönem, mevsim olarak hiç [...]

Yazar: Evren Gül|Kasım, 2024|Kategoriler: Yazılar|

Ütopya Kurmak ya da Godot’yu Beklemek

Yapım yılı 1966 olan Orson Welles imzalı filme adını veren “A man for all seasons” deyimi Türkçe’ye ironik bir şekilde “her devrin adamı” olarak çevrilir. Bu ironiktir, çünkü filmin içeriği ile ismi birbirini reddeder. Türkçede “her devrin adamı olmak” ifadesi pek de hoş karşılanmayan bir özelliğe karşılık gelir. Her devrin adamı olmak, omurgasız olmaktır; her devir, her iktidar, her güç değişimiyle değişen insanları tarif eder. Oysa filmde anlatılan Thomas More’un [...]

Yazar: Hasan Atik|Kasım, 2024|Kategoriler: Yazılar|

Sanat ve Özgürlük

Modern dünyada düşüncenin ve buna bağlı her şeyin kendisine yaslanarak inşa edildiği teorik zemin, cogito’nun kendisi olmuştur. Kendini kendinden hareketle kuran, yalnızca kendine yaslanan öznenin varlığına bağlı ortaya çıkan bu yeni kavrayış içerisinde, dünyanın da doğruluğu öznenin hakikatlerine dayalı olarak tesis ve temsil edilir. Modern temsiliyet, düşüncenin hakikatlerinin dışarısını belirlediği yeni bir doğruluk zeminidir. Modern felsefeyi başlatan Descartes’ın, bir başlangıç ilkesi, daha çok bir arkhe olarak cogito’nun varlığını tespit etmiş [...]

Yazar: Sadık Acar|Kasım, 2024|Kategoriler: Yazılar|

Sophos Kimdir?

Sophos’un bir kişiliği var mıdır? Kimdir sorusu sorulabilir mi, yoksa “sophos” bir sıfat mıdır? Metinlere baktığımızda "sophos" ifadesi ilk olarak Platon’un külliyatında geçiyor. Phaedrus diyaloğunda (278 d) sophos’un ancak Tanrı’ya ait bir sıfat olabileceğini ifade eder Sokrates. Symposium diyaloğunda ise (219 a) Sokrates Alkibiades'e şöyle söyler: “Alkibiades sen bakırı altınla değiştirdin.” Burada İlyada’daki bir pasaja gönderme vardır (Hom. Ilyada. 6.236). Bu pasajda net olarak sophos'a bir gönderme yoktur ama Oğuz [...]

Yazar: Ozan Bilal|Ekim, 2024|Kategoriler: Yazılar|

İnsanın “İlahi Senaryo”daki Rolüne Dair

Derleyen: Defne Özdemir İlahi senaryonun amacını, bu senaryoya upuygun ve durmadan gerçekleşen öyküsündeki insanın rolünü, Üstatların dilinden, konunun akışına göre ve yazıyı olabildiğince makul uzunlukta tutmaya çalışarak en belirleyici cümlelerle sentezlemeyi denedim. Burada, ciltler dolusu içeriği olan ve insana dair böylesi önemli ve temel bir konuya eğilmemin amacı, sadece kavram örgüsü olan bir makale oluşturmak değil, daha ziyade konunun zevkini yansıtan ve sezgi uyandıran bir içerik oluşturmak oldu. Varlıkta sergilenen [...]

Yazar: Defne Özdemir|Eylül, 2024|Kategoriler: Yazılar|

Can Hiçle Hep Arasında

İnsan bir can tohumu olarak doğar. Onda bitimsiz bir süre içinde oluşturup geliştirerek canını yaşama özelliği vardır. Canını yaşama, birey olarak insanın ölümüne dek süren ucu açık bir süreçtir. Can, insanın bu gezegende var oluşunun anlam ve değerini duyarak kendini oluşturma serüveninin adıdır. Can için yaşam kutsaldır. Yaşamak bu kutsallığın hakkını vermek için karşısına çıkan belalarla, açmazlarla, sıkıntılarla baş etme çabasıdır. Bir göze alma tavrıyla yaşanır yaşam. Diridir, canlıdır, devingendir. [...]

Yazar: Ahmet İnam|Eylül, 2024|Kategoriler: Yazılar|

Batı’dan Doğu’ya Bir Bakış: Goethe

“Üç bin yılın hesabını kendine, Vermeyi bilmeyen her kimse, Cahil kalır karanlıklar içinde, Günden güne yaşayıp gitse de.” -Goethe- Kendine üç bin yılın hesabını verenler dünyanın bir köşesinde yaşamazlar. Onların vatanı yeryüzünü bir uçtan bir uca sarıp sarmalar. Zaman, onlar için ne geçmişte kalan ne de henüz gelmemiş olandır. Onlar için zaman, üzerine kelimeler yazdıkları boş bir sayfadır. Johann Wolfgang von Goethe, dünya insanlık ailesinin en özel isimlerinden biridir. 1749 [...]

Yazar: Ayşe Acar|Eylül, 2024|Kategoriler: Yazılar|

Bir Diyalektikçi Olarak Spinoza

Spinoza’ya karşı olan hayranlık nereden gelir? Filozofa ülkemizde de yeterince temellendirilmemiş bir hayranlık var ve bu bana öyle geliyor ki o zamanlar Yahudi topluluğu içinde maruz kaldığı ağır saldırılara karşı sergilediği tutarlı ve dik duruşundan kaynaklanıyor. Spinoza’ya ve felsefeye olan ilgi ve bilgilerini biraz daha artırmış olanlarda bu hayranlığın muhtemelen daha derin anlamı var. Spinoza, Öklitçi geometrik yöntemi benimsediği için tanımlarla çalışır. Bu, onun felsefesini nispeten daha açık ve [...]

Yazar: Doğan Göçmen|Mart, 2024|Kategoriler: Yazılar|

Kuantum Tinselliği*

Kuantum fiziğini artık kuantum tinselliği olmadan anlayamayız. Bilim, bugüne kadar tinselliği hep dışladı. Din de bilimi dünya işleri diye önemsiz, sıradan bir eğitim olarak gördü. Batıda modern bilim başlangıçta dindeki (Hristiyanlık) dogmalara karşıt olarak gelişti ve sürekli onunla çatıştı. İlk defa Madam Blavatsky, 19. yüzyılda, kuantum fizikten çok daha önce, hatta bilinci temellendiren Freud’dan da önce bilim ve tinselliğin ayrılamayacağını söylemişti. Madam Blavatsky, Tibet’e gitmiş, orada karşılaştığı bilgelerin eğitiminden çok [...]

Yazar: Amit Goswami|Şubat, 2024|Kategoriler: Yazılar|

Sonucu Kendimde Gördüğüm Bir Şeyin Nedeni Kendimin Dışında Olamaz

Gamze Alagöz ile “Gurdjieff - Hayat Ancak Ben Olduğumda Gerçektir” Kitabı Üzerine Bir Söyleşi Çağımızın en ilginç simalarından kabul edilen düşünür, yazar, mistik George Gurdjieff'in hayatını, bir anlamda monografi olarak kaleme alan Gamze Alagöz ile kitabı Hayat Ancak Ben Olduğumda Gerçektir ve Bay G. hakkında konuştuk. Kitap geçtiğimiz yıl Destek Yayınları felsefe serisinde yayımlandı. Düşün-ü-yorum için hazırlanan bu söyleşiyi değerli okurlarımızla paylaşıyoruz. Gamze Alagöz kimdir, bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1985’te, İstanbul Bakırköy'de dünyaya geldim. Çocukluğum Fatih [...]

Yazar: Kaan Demirdöven|Şubat, 2024|Kategoriler: Yazılar|
Go to Top