Metin Bobaroğlu

Bu yazara ait 42 yazı bulundu.

Beyân (B-Y-N)

Fasih Arab dili: Arab belâgati: Meani, Beyân, Bedii. Beyân ehli: dilciler, nahivciler, belâgatçılar, usul-u fıkıhçılar ve kelâm âlimleri. İrfân ehli: mutasavvıflar, bâtıniler, işrakîler. Burhân ehli: mantıkçılar ve filozoflar. “Beyân” câmi (kapsayıcı) bir ilimdir; anlatma, tebliğ yanında anlama, öğrenme, düşünme faaliyetlerini kapsar. Kitâbu’l mubîn (beyân edici kitap): Kur’ân. Beyân ilmi: Arap [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-07-29T19:21:01+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Alıntı ve Derlemeler, Sayı 30 | Kasım 2012|

Uygarlıkta Akıl, Vicdan ve Cesaret

Dünyada ortaya çıkan iki temel dünya görüşü, iki temel dil vardır: biri Sanskrit temelli Doğu uygarlığının, diğeri Antik Mısır temelli Batı uygarlığının dili. Bunların çeşitlenmeleri kendi içindedir. Hint-Avrupa dilleri terimi hem İskender’in seferlerinden, ipek yolundan dolayı iki uygarlık arasındaki ilişkiyi hem de bunların birbirlerinden farklılıklarını gösterir. Mısır’da Hermetik-ezoterik, kapalı, sadece [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-07-29T22:02:11+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Hikmet ve Tasavvuf, Sayı 29 | Ekim 2012|

Bir Anadolu Sohbet Geleneği Olarak Dialogos

Bir insanın, kendisini avutmadan, kandırmadan kendi bilincinin eleştirisini yapabilmesinin, kendi bilincinin üzerine dönebilmesinin yolu nedir? Bunu dialogos’tan başka hiçbir yöntem çözemez. Dialogos, iki bilinç arasındaki konuşma (ya da yazışma) demektir. Eğer bilincimizi başka bir bilince, hele hele daha yetkin bir bilince açmıyorsak, bilinçler arasılık kurmuyorsak, kendi üzerine dönen düşünmeyi yapma [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-07-31T19:28:54+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe|

Hac Ritüelinde “Dişil Öğe” Kavramı

Tasavvuf ıstılâhında, kaynağa gittiğimizde dişil öğeyi, anneyi buluruz; anne “um”, evlât “umme”dir. Um-Üm-Ümmî-Ümmet birbirinden türeyen kavramlardır. Türkler “ümmet”in sonundaki “t”yi okur ama Araplar okumazlar, “ümmet” demezler, “ümme” derler. Evlât tekil söylenen çoğuldur; velet çocuk, evlât çocuklar demektir, ama tek bir sözcükle söylenir ve anlamı “safiyette birlik”tir. Herkes safiyette bir olursa [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-08-02T14:29:53+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Hikmet ve Tasavvuf, Sayı 22 | Mart 2012|

Düşünce ve Dil

Bütün sanat olguları içinde dışlaşan ve sonra bunların ekol, okul, disiplin olmalarını sağlayan, onları tarihsel sürece entegre eden dışlaşmalar aslında insanın kendisindeki dışlaşmalardır. İnsan kendisini dışlaştırıyor ve bu dışlaştırdıklarından izlenimler alıyor; yani duyu diyen de haklıydı, duygu diyen de, bilinç diyen de, ama bunların ayırımları nedir? Biz bu ayırımların içinde [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-08-02T18:24:32+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 20 | Ocak 2012|

Hint İrfanı

Dünyada çeşitli kültürler, dolayısıyla da çeşitli inanç, düşünce ve felsefeler vardır. Bu kültürlerin en eskilerinden biri de Hint Kültürü’dür. Çeşitli ırkların kaynaştığı ve birbirlerinin içinde eridiği Hindistan, genellikle ‘Dinsel Felsefe’nin beşiği sayılır. Hindistan’da en basit inançlar bile bir felsefe değeri taşır. Hint’e ait felsefenin ayırt edici özelliği bireysel oluşudur. Bu [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-08-06T18:24:24+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 09 | Şubat 2011|

Tasavvuf Edebiyatında Ceviz Simgesi

Bilindiği gibi dünya edebiyatında simgesel anlatım çok yaygındır. Bu, edebiyatın bir betimleme sanatı olmasıyla yakından ilgilidir. Felsefi kavramların açık seçik olmasına ve yalnızca insan usuna yönelik oluşturulmasına karşın, edebi metinler akıl ve duyguya aynı anda seslenebilmek için simgesel betimlemelere ağırlık vermiştir. Tasavvuf edebiyatının edebiyat yazımı içinde özgün bir yeri vardır; [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-08-08T15:23:59+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Hikmet ve Tasavvuf, Sayı 03 | Ağustos 2010|

İçsel Aydınlanma ve Bilgelik

‘İçsel-aydınlanma’, tarihsel süreçte açığa çıkan aydınlanma devinimlerinin kişinin içsel dünyasında bulduğu yansıma olarak ortaya çıktığı gibi, tamamen ayrı yolda, ‘içrek-deneyim’ yöntemleriyle ezoterik ortamlarda, gözlerden gizlenmiş olarak, geleneksel bir tutumla uygulanagelmiştir. İçsel aydınlanmanın tarihsel kökenleri, doğu dünyası için ‘Sanskrit’, batı dünyası içinse ‘Hermetik’tir. Hikmete dayalı bu deneyimsel öğretilerin hedefi ‘bilgelik’tir. Bilgeliğin [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-08-06T15:56:17+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Hikmet ve Tasavvuf, Sayı 11 | Nisan 2011|

Kadim Bilgelik ve Modernizm

Modernizm – projesi gereği – insanı tarihinden; gelenek, görenek ve törel değerlerinden kopardı. Sanayileşme “büyük aile”yi parçaladı; anne baba ve çocuktan oluşan çekirdek aile ortaya çıktı. Bu ise geçmişle gelecek arasındaki köprüyü yıktı; süreklilik kırıldı (dekadans). Dede torun bağı koptu. Ekin (kültür) aslında dede torun ilişkisinde sürekliliğini korur. “Dedesi koruk [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-08-06T21:08:06+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 07 | Aralık 2010|
Go to Top