Yavaş Yavaş Ölürler

Yavaş yavaş ölürler Seyahat etmeyenler, Yavaş yavaş ölürler okumayanlar, Müzik dinlemeyenler, Vicdanlarında hoş görmeyi barındırmayanlar. Yavaş yavaş ölürler, İzzeti nefislerini yıkanlar Hiçbir zaman yardım İstemeyenler. Yavaş yavaş ölürler Alışkanlıklara esir olanlar, Her gün aynı yolları yürüyenler, Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler, Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyen, Veya bir yabancı ile [...]

Yazar: Pablo Neruda|2024-07-29T22:07:49+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 29 | Ekim 2012, Şiir ve Doğuşlar|

Ayın Konuğu: Elif Ersoy

Bir psikolog olarak bana hak vereceğinizi düşünerek röportajımıza çocukluğunuzla başlamak istiyorum. 1982 Kastamonu doğumlusunuz. Tam da o zamanlardan yüksek öğreniminizde Psikoloji bölümünü seçmeye karar verene kadar olan yürüyüşünüzdeki köşe başlarını sorsam? Bulgaristan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Türkiye’de dünyaya geldim. Çocukluğumu düşündüğümde, bende canlanan ilk sahnelerden biri Bulgaristan’a her gidişimizde [...]

Yazar: Elif Ersoy|2024-07-29T22:06:13+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 29 | Ekim 2012, Söyleşiler|

Denge: Garudasana – Eagle Pose – Kartal Pozu

Varoluşun başlangıcından beri dengeler bulunmaktadır. Yaşam enerjisi dediğimiz güç bölünerek iki farklı enerjiyi oluşturmuştur. Taoizm bu karşıtlığı çok anlaşılabilir şekilde yin ve yang olarak sembolize etmiştir. Bu iki karşıtlığı her yerde görebiliriz. Örneğin, “Karanlık ve Aydınlık”, “Gündüz ve Gece”, “Güneş ve Ay”, “Kadın ve Erkek” gibi. Biri olmadan diğeri var [...]

Yazar: Nilgün Çevik Gürel|2024-07-29T22:05:40+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 29 | Ekim 2012|

Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti

Cumhuriyet fazilet-i ahlâkiyeye dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Sultanlık korku ve tehdide dayanan bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuskâr insanlar yetiştirir. Sultanlık korkuya ve tehdide dayandığı için korkak, zelil, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aradaki fark bundan ibarettir.[1] Mustafa Kemal Atatürk Dinsel tarih açısından değil ama insanlık tarihi açısından Musa’nın [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-29T22:01:06+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Alıntı ve Derlemeler, Sayı 29 | Ekim 2012|

Kartal Simgesi

“Cesaretiniz var mı ey kardeşlerim? Yürekli misiniz? Tanıklar önündeki cesaret değil, hiçbir tanrının tanıklık etmediği bir münzevi cesareti, bir kartal cesareti gerekli. Soğuk gönüllere, katırlara, körlere, sarhoşlara yürekli demem ben. Korkuyu bilen ama korkuyu yenendir, uçurumu gören ama ona gururla bakandır yürekli kişi. Uçurumu gören ama uçuruma kartal gözleriyle bakandır, [...]

Yazar: Evren Gül|2024-07-29T22:04:57+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Mitoloji, Sayı 29 | Ekim 2012, Sembolizm|

Bireyleşme İlkesi

Thomas Aquinas (1225-1274) bireyleşme ilkesi olarak maddeyi (materia) göstermiş, varlık bakımından değil bilme bakımından önemine değinmiştir. Bireyleşme, belli bir türe ilişkin özelliklerin o tür içinde yer alan bireylerde tek tek kendilerini gösterme sürecidir. Bireysellik ise bu sürecin bir sonucu olarak görülebilir. Aquinas bireyleşme sorununu Boethius üzerinden irdelemiştir. Boethius, Aristoteles’in kategorileri [...]

Yazar: Turgut Özgüney|2024-07-29T22:02:57+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 29 | Ekim 2012|

Uygarlıkta Akıl, Vicdan ve Cesaret

Dünyada ortaya çıkan iki temel dünya görüşü, iki temel dil vardır: biri Sanskrit temelli Doğu uygarlığının, diğeri Antik Mısır temelli Batı uygarlığının dili. Bunların çeşitlenmeleri kendi içindedir. Hint-Avrupa dilleri terimi hem İskender’in seferlerinden, ipek yolundan dolayı iki uygarlık arasındaki ilişkiyi hem de bunların birbirlerinden farklılıklarını gösterir. Mısır’da Hermetik-ezoterik, kapalı, sadece [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-07-29T22:02:11+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Hikmet ve Tasavvuf, Sayı 29 | Ekim 2012|
Go to Top