Sedat Sarıbudak

Bu yazara ait 10 yazı bulundu.

Geleceğe Mektuplar

Evet diyor Necedir gözlerimi alıyordu gözlerin Kim der, merak ederdim seni Dolunayın uyumasını bekledim Onca ışık yılını bir çırpıda geliverdim Şimdi düşündeyim senin ama ben düş değilim Gel haydi düşlerinin ötesine geçelim İçimde kanatlanmış bir yüreğin çırpıntısı... Bir oyun dünyası İşte diyor senin hakikatin burası... Cıvıl cıvıl, rengarenk çocuklar Kimileri [...]

Yazar: Sedat Sarıbudak|2024-03-27T14:35:48+03:00Ağustos, 2017|Kategoriler: Estetik Sorunu|

Resimler

ben resimleri sever mi oldum hangi resimleri sever mi oldum zemherisinde alev alev gözleri konuştuğunda duyulmayan sözleri acılar sürünüp gül bahçelerinden kendini şişelere saklayan resimleri kendini yıldızlara asan kendini yerlere çalan kırılan umutlarını bir mozaik gibi ufkunun uçurumuna seren ve perakende perakende ölümleri düşleyen resimleri sever mi oldum ben ne [...]

Yazar: Sedat Sarıbudak|2024-03-29T18:03:50+03:00Ağustos, 2017|Kategoriler: Tarih Bilinci ve Kimlik Sorunu|

bilmiyor

bilmiyorum diyor alıyor gözlerini takıldığı yerden avuçlarında taşıyor buğulu bakışlarını meriç şimdi bir gizem çekiyor kıyısına kıyısına tutup elimden tam da burasıydı diyor gördüğüm en son ölüp ölüp de dirildi mi yeniden yoksa kendini kendine mi uladı gerçekten bilmem ki nasıl geçti karşıya platon bilmiyor.. bir tinsellik uçuşuyor ılıktan ılıktan [...]

Yazar: Sedat Sarıbudak|2024-03-30T20:28:03+03:00Ağustos, 2017|Kategoriler: İletişim Sorunu|

Ama sessiz olalım…

böyle bitmesi gerekirmiş derim benim meselim kendimi teselli ederim o günden, bu güne... hem gündüz hem gece hem gündüz hem gece... ayniyle vakti dostum böyle poz verdim ben insanlığın önünde elbette masum da değildim, cani de... kimine göre de yazgısına karşı çıkan ilk insandım ben bakan ne görür bilemem ben [...]

Yazar: Sedat Sarıbudak|2024-07-24T22:01:33+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 45 | Şubat 2014, Şiir ve Doğuşlar|

Evet Dostum

Evet dostum Ne zaman kesildiyse başları dağların Öksüz kaldıysa tepeler Sardıysa zehirli sarmaşıklar gövdesini ağacın Ve dağda yüz tutmaya başladıysa meyvesi Ve ne zaman yanlış bir sokağı süpürülmek istendiyse tüm olan ve olacak olan İşte o zaman boyunlarında fermanları uçurumlarının kenarında çiçek açan Gül kokulu gelincikler yetiştirdi insanlık. Böyle böyle [...]

Yazar: Sedat Sarıbudak|2024-07-30T20:07:08+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 28 | Eylül 2012, Şiir ve Doğuşlar|

Dilek

ko, ey sevgili, kapının eşiği olayım bas üstüme ki yerle yeksan olayım gayri bildim: hikmetindendir himmetin ne buyurursan ona razı olayım ister odun gör, ateşlere at beni ister adama say, ateşinle ısınayım usta sensin, yont ki kirimi bir şekil alayım dilinden dökülene yetişen kadehlere say beni vaktidir de, göster kapıyı, [...]

Yazar: Sedat Sarıbudak|2024-08-05T16:33:36+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 14 | Temmuz 2011|

Maske

rivayet edilir ki zamanların ardında tanrıların katında bir balo tertiplenmiş evrenin tüm tanrıları davetliymiş geceye her birine birer maske verilmiş bittiğinde gece teslim edilmek üzere sayım tanrısı: “bir maske eksik!” demiş güneşlere, aylara, yıldızlara bakmışlar aramışlar evrenin dört bir yanını didik didik sonunda dünyada bulmuşlar izini dağı-taşı, bitkiyi-hayvanı yoklamışlar bir [...]

Yazar: Sedat Sarıbudak|2024-08-06T18:32:52+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 09 | Şubat 2011|

Rüzgâr

ah! bir rüzgar ki, bir nefes tutar elini geçer ormanın telaşından, bir patikanın yalınlığına erişir ki, bilir: ormanı beklemeye adanmış olgun meyve ağacı şüphesiz! kendilerini beklemektedir gökyüzü sürekli bir dengededir burada süzülüp kuşun bir daldan, bir dala konuşu gibi, biri başlarken bir diğeri anısını bırakır resim gibi gözlerde ve uçurumlar [...]

Yazar: Sedat Sarıbudak|2024-08-08T19:24:53+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 01 | Haziran 2010|

Prometheus…

rivayet edilir ki insan kılığında bir cesaret bilinmez hala nedeni elinde bir demet ıtır çiçeği uzanır olympia’nın vazosuna taşar kokular bir beşik gibi sallanır koca dağ tanrılar gafletin uykusuna dalar ay çocuklarını toplar sokaktan perdeleri kapar kâh ufkun üstünde kâh önünde gözlerin dans edip durmaktadır bir kıvılcım zaman mekâna denk [...]

Yazar: Sedat Sarıbudak|2024-08-07T18:55:32+03:00Eylül, 2016|Kategoriler: Kültür Sorunu, Sayı 05 | Ekim 2010, Şiir ve Doğuşlar|
Go to Top