Evet diyor
Necedir gözlerimi alıyordu gözlerin
Kim der, merak ederdim seni
Dolunayın uyumasını bekledim
Onca ışık yılını bir çırpıda geliverdim
Şimdi düşündeyim senin ama ben düş değilim
Gel haydi düşlerinin ötesine geçelim
İçimde kanatlanmış bir yüreğin çırpıntısı…

Bir oyun dünyası
İşte diyor senin hakikatin burası…
Cıvıl cıvıl, rengarenk çocuklar
Kimileri gökyüzünü boyuyor
Kimileri aydedeyle oynuyor
Gülüp ağlıyor, koşup koşuşturuyorlar bir yandan
Bir yandan yazıp, çizip resmediyorlar kendilerini
Ağaçlar, kayalar, sular çocuk doluyor
Çocuk oluyor her yanım
Ellerim, yüzüm, ayaklarım…


sıra sende diyorlar
bilebildiğim kadar sayıyorum
önüm, arkam, sağım, solum…

kimseler yok
bakıyor, bakınıyorum
ağacın meyvesi, suyun sesi, uçan kuşun gölgesi…
tüm dünyalar içlerine dönmüşler
kimim ben, neyim, bu sessizliğin neresindeyim
işte diyor karanlık bir ses
bu da benim gerçeğim
korkuyorum…
yalınlıktı diyorum benim tek istediğim
üstelik ben düşteydim, düşümdeydim

bir kuşun süzülüşü gibi yuvasına
bir mektup konuyor avucuma
son dizesi hala
en güzel köşesinde gönlümün ve aklımın
“sevdik seni biz, bir şaka yaptık aynanıza
kendinize iyi bakın…
gelecekte buluşmak üzere hoşçakalın”

Sedat Sarıbudak
+ Son Yazılar