İdea ve İdeoloji

Felsefi kavramsallık içinde ideal olan, ideanın kendini bütünlemesi olarak ifade bulur. Bu bütünleme edimsel olan ideanın kendi gerçekliğini ereğinde gerçekleştirmesidir. Çünkü idea bir süreçtir. Psikolojik, sosyolojik vs. bilimsel tüm paradigmaların belirleyicisi ve her birinin aklı olan felsefenin bir kavramı olan idea, düşüncenin öz malzemesi olarak arı kavramdır ve kavramın kavranabiliyor [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-25T19:41:37+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 44 | Ocak 2014|

Hegel’in Modern Birey Modeline Erken Çocukluk Döneminden Katkılar

Avrupa toplumları “Aydınlanma Devrimi” gibi bir dönem geçirdikleri için, bilimde, sanatta ve felsefede Doğulu toplumlardan daha ileride olarak kabul edilirler. Bu kabul yaygın ve benimsenmiş bir kabul olduğu için, Doğulu toplumlarda modernite, Batıya öykünmek ile eş tutulur. Doğulu toplumların modern oldukları varsayılan bireyleri, Batılı görünüm sergilemeleri, Batının değer yargılarını pratiğe [...]

Yazar: Gülgün Türkoğlu Pagy|2024-07-25T19:40:30+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Felsefe, Psikoloji, Sayı 44 | Ocak 2014|

Atma ve Brahma

Vakfımızın çalışmaları tüm güzelliğiyle sürüyor. Birkaç haftadır “gnosis”in (irfan) Hint kültüründeki seyranını bizlerle buluşturan Sayın Metin Bobaroğlu ve sevgili İzzet Erş, sunumlarıyla konunun kavramsal düzeyde anlaşılmasını sağladıkları gibi, ayrıca kadim bilgeliğin Hint coğrafyasındaki bu zevkini kendi kültürümüz üzerinden sezebilmemizin kapılarını da bizlere aralıyorlar. Brahma öğretisinin konuşulduğu bugünlerde Sayın Metin Bobaroğlu’nun [...]

Yazar: Sadık Acar|2024-07-25T19:39:47+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 44 | Ocak 2014|

Düşüncenin Nesnelleşmesi Olarak Yabancılaşma

I. Varoluşsal düzeyde yabancılaşma: Her insanın bebekliğinden çocukluğuna geçiş ile başlayan ve her birimizin yaşamında zorunlu bir açılımı temsil eden, varoluşsal bir yabancılaşmadan söz edebiliriz. İnsan bebek olarak dünyaya geldiğinde, sadece bir olanaklar bütünlüğü olarak, bir varoluşa sahiptir. Bu onun henüz belirli bir öze sahip olmadığını, ama her şey olabilme [...]

Yazar: İbrahim Alagöz|2024-05-01T17:25:12+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Felsefe, Yabancılaşma (Sayı: 63)|

Hegel Felsefesinde Yabancılaşmanın Anlamı ve Rolü*

Aşağıdaki yazı Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2011 Güz, 12. sayıdan alıntılanmıştır.   Hegel’de Yabancılaşma’nın Anlamı: Hegel’in eserlerinde yabancılaşma’ya karşılık gelen iki kelime vardır. Bunlardan biri Entfremdung; yabancılaşma, diğeri Entäußerung; dışsallaşma’dır.[1] Dışsallaşma kendini dışa vurma, açığa çıkarma demektir. Hegel yabancılaşmayı Tinin Fenomenolojisi adlı eserinde ele alır. Fenomen’in açığa çıkan, kapalı [...]

Yazar: Sibel Kiraz|2024-05-01T17:24:18+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Alıntı ve Derlemeler, Felsefe, Yabancılaşma (Sayı: 63)|

Düşünmek Yabancılaşmaktır

Düşünmek bilincin rastlantısal bir akışta şu ya da bu nesneye yönelmesi değil, özbilinçli bir etkinliktir. Tinin kendisine yabancılaşmış olanı yakalayarak düşünceye dönüştürmesi, gerçekte kendine geri dönmesidir. Düşünmek kendinde varlık imlemi taşıyan bir Ben olmayı getirir ki, öncül aşamalarında olumsal olan içeriğin zorunluğa yükseltilmesi olarak düşünmelerinde kendine dönecek olandır. Dışsallığı içselliği [...]

Yazar: Gülgün Türkoğlu Pagy|2024-05-01T17:20:40+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Felsefe, Yabancılaşma (Sayı: 63)|

Dövüş Kulübü ve Yabancılaşma

*2010 yılında Psikiyatrist Mutluhan İzmir’in blog’unda yayımlanan yazısından alıntılayan: Gülşen Geniş Kaynak: http://mutluhanizmir.blogcu.com/dovus-klubu-ve-yab... Film ABD’de yaşayan yabancılaşmış bireylerin günlük yaşantılarına odaklanarak başlar. Edward Norton filmde, ABD’de bir metropolde yaşayan ve büyük bir şirkette çalışan bekâr, genç bir beyaz yakalıyı canlandırmaktadır. Altı yaşında iken boşanan anne ve babasının fırtınalı aşk yaşamlarının seslerini duyarak büyümüş, [...]

Yazar: Mutluhan İzmir|2024-05-01T17:18:04+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Alıntı ve Derlemeler, Felsefe, Sanat, Yabancılaşma (Sayı: 63)|

Yabancılaşma ve Yabancılık

Yabancılaşmanın öncülü tanışıklıktır. Daha tam olarak, “yabancılaşma” bir oluş olduğu için karşıtını, “tanışıklığı” kendi içinde kapsar ve iki-yönlü bir süreçtir. Terim daha önceden tanındığı kabul edilen bir nesnenin bundan böyle öznenin kategorilerine kapandığını, onlara yanıt vermediğini imler. Ya da, sürecin tersine dönüşünü. İnsanın özünün her nasılsa yitirilmesi insanın özünün yokluğundan [...]

Yazar: Aziz Yardımlı|2024-05-01T17:07:10+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Felsefe, Yabancılaşma (Sayı: 63)|

Karma Yasası

Bir an durup geçmişle yüzleştiğimizde, bugün bulunduğumuz konuma gelirken hayatımızda hissettiklerimizin, düşündüklerimizin, yaptıklarımızın ne derece etkili olduğunu anlayabiliriz. Ve eğer geçmişe gidebilme şansımız olsaydı neleri değiştirmek isterdik, çok net biliriz. Geçmişe takılmadan bugüne tekrar gelelim ve bugün düşündüklerimiz, hissettiklerimiz ve yaptıklarımızla geleceğimizi şekillendirmeye başlayalım. Nasıl bir yaşam isterdiniz? Akıl sağlığı [...]

Yazar: Nilgün Çevik Gürel|2024-07-26T20:17:59+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 40 | Eylül 2013|
Go to Top