Orpheus’a Soneler

(Türkçesi: A.Turan Oflazoğlu) Gelir Tanrının elinden. Ama nasıl, de bana, kişi Tanrıyı dar çengiyle nasıl izler ki? Uyumsuzluk onun usu. Kesiştiği yerde iki yürek-yolunun, tapınak yoktur Apollon uğruna. Türkü, senin öğrettiğin gibi, arzu değil, değil üstüne düşülen, sonunda kazanılan; türkü varlıktır. Kolay gelir Tanrıya, bil. Peki ne zaman varız biz? [...]

Yazar: Rainer Maria Rilke|2024-07-25T21:50:35+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 41 | Ekim 2013|

Ayın Konuğu: Hakkı Ekşi

Yaşam öykülerinin en başından başlıyoruz röportajlarımıza bildiğiniz gibi. Size de aynı merakla ilk çocukluk yıllarınızdan üniversite seçiminize kadarki öykünüzü sormak istiyorum... Nikolai Gogol 1809’da ‘en eksi 139’ yaşındayken doğmuş. O da Karadenizliydi. Denizdaşız. O beni hiç tanımadı, ben onu on beş yaşında tanıdım. O Karadeniz’den Petersburg’a, ben Kars’a gittim on [...]

Yazar: Deniz Tipigil|2024-07-25T21:48:42+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 41 | Ekim 2013, Söyleşiler|

Kundalini Enerjisi

Kundalini hakkında birçok bilgi bulunmasına rağmen bu bilgilerin çoğu yanlış, varsayıma dayalı ya da deneyimlenmemiştir. Ekonomik çıkarlar uğruna açılan birçok ruhani merkezde nefes ve egzersiz teknikleri kullanılarak kundalini enerjisini uyandırma çalışmaları, aydınlanma peşinde olan insanlara duygusal ve fiziksel zararlar yaşatabilmektedir. Hindu öğretilerinde ve diğer dünya kültürlerinde kundalini bir yılan olarak [...]

Yazar: Nilgün Çevik Gürel|2024-07-25T21:47:26+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 41 | Ekim 2013|

”Türkiye Cumhuriyeti İlelebet Payidar Kalacaktır!”

23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığı sırada yeni Türk devletinin adı henüz konulmamıştı. Hükümet, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti adını taşımakta, hükümet başkanlığını ise meclis başkanı yapmaktaydı. Yürürlükte olan siyasî rejime uygun devlet şeklini bulmak artık bir zorunluluktu. Millî Mücadele dönemindeki olağanüstü şartların bir ürünü olan meclis hükümeti [...]

Yazar: Ayşe Acar|2024-07-25T21:46:01+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Denemeler, Sayı 41 | Ekim 2013|

Transandantal Sosyoloji

Alıntılayan: İzzet Erş Din, bebeksi büyü ve çocuksu mite geri dönüş veya bu aşamalardaki zihinsel saplantılarla açıklanmaktadır. Çocuksu mit özellikle Oedipal obje ilişkileriyle belirtilmiştir ve bu sebeple babalık ve ataerkil özdeştirmelere (introjection) ve daha sonra gelen seven, intikamcı, kıskanç, affedici gibi nitelikler yüklenen Tanrı (Yahova) hakkında bilmeyi istediğimiz her şey, yani [...]

Yazar: Ken Wilber|2024-07-25T21:44:24+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Alıntı ve Derlemeler, Sayı 41 | Ekim 2013|

Kendini Değerli Kılmak

Bir değere adanmak; herhangi bir an için değil, bir dönem için değil, yaşam boyu adanmak. Demek ki bu değer her zaman için anlamlı olmuş ve olacak olan bir değer olmalı. Çiçekler gibi zamanla solmamalı. Güneş gibi batmamalı. Ay ve yıldızlar gibi gün ışığına yenilmemeli. Değişime dayanan olduğuna göre değişmeden kalan [...]

Yazar: Oğuz Atabek|2024-07-25T21:45:19+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Denemeler, Sayı 41 | Ekim 2013|

Sam’ın Çadırında Oturan Yafet…

Kendi döneminin kâmili Hz. Nuh’un üç oğlu olur. Bu oğulları Tora’da Sam, Ham ve Yafet isimleriyle zikredilirler [1]. Tora’nın ifadesinden, büyük tufan ile ortadan kalkan beşerî nüfusun, Nuh’un bu üç oğlu ile yeniden çoğaldığı ve “dünyayı” doldurduğu anlaşılır. Dolayısıyla bunlar; Âdemî zürriyetten gelen Nuh’un bu üç oğlu, milletlerin babaları olarak [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-25T21:42:00+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 41 | Ekim 2013|

Bir Olan Bütündür

En büyük sıradışılık en küçük sıradanlıkla mümkündür. Var olan her şey var olduğu haliyle hem bir sır hem de eşsizdir. Evrende birbirinin tekrarı ne bir nesne, ne bir süreç vardır. Yaşamın güzelliği ve gizemi buradan kaynaklanıyor olsa gerek. Aslında var olmak varlığın sürekli yeni görünüşler ve formlar altında görünüp yok [...]

Yazar: Mustafa Alagöz|2024-07-25T21:46:45+03:00Eylül, 2016|Kategoriler: Sayı 41 | Ekim 2013|
Go to Top