Ahmed Kuddûsî Divanı

Ârif olamaz her hoca ilmi kesîr olsa dahi Kâmil olamaz her hoca şeyh-i kebîr olsa dahi Işksız gidilmez bu yola giden ulaşmaz menzile Gelmez hulûs bî-ışk dile âbid fakîr olsa dahi Kal ehli olmaz ehl-i hâl bilmez nedir râh-ı visâl Var pendi sen âriften al merd-i fakîr olsa dahi Zâhid [...]

Yazar: Ahmed Kuddûsî|2024-07-31T20:40:36+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 24 | Mayıs 2012, Şiir ve Doğuşlar|

Ayın Konuğu: Güzin Sokullu

Tiyatro ve müzik ile tanışmanızı, mesleğinizi sanat üzerinden seçmeye karar verme öykünüzü sorarak başlamak istiyorum röportajımıza.   Ben Ankara doğumluyum, 5 yaşında geldim İstanbul’a. Babam –başvekalet diyorlardı o zaman– Başbakanlık’ta çalışıyormuş Ankara’da. Sonra buraya Merkez Bankası’na geldi, Bankalar Caddesi’ndeki. İlkokula, Üsküdar’da Halil Reşit İlkokulu’na gittik. Bir de ağabeyim var, benden [...]

Yazar: Deniz Tipigil|2024-07-31T20:38:49+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 24 | Mayıs 2012, Söyleşiler|

Karma Yoga – Hizmet Yogası

Kişinin çalışmalarının meyvelerini Tanrı’ya adayarak Tanrı’yı idrak etmesinin yolu Bültenimizin sağlık bölümünde, genelde fiziksel bedenimizle ilgili yazılar yazmış olmama rağmen, bu ay ruhsal bedenimizi iyileştirmeye yönelik bir konudan bahsetmek istiyorum. Sanskrit destanı Mahabharata’nın bir bölümü olan Bhagavad-Gita’nın metinlerinde Krişna, Tanrısal sırları ve hayatın anlamını Arjuna’ya anlatır. Karma yoga ile ilgili [...]

Yazar: Nilgün Çevik Gürel|2024-07-31T20:37:39+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 24 | Mayıs 2012|

Bahar Ayları, Bayram Ayları

Güneşin kendisini daha yakından hissettirdiği şu günlerde tabiatın neşesi insanoğluna da bayram  yaşatıyor. Doğanın neşesine tanık olan bizler bu coşkunun içinde kendimizi buluveriyoruz. Acaba bu durum insanın gerçekten de bayram eden bir varlık olduğuna bir işaret midir? Aslında kadim gelenek, insanın sadece zahiri etkilerin neden olduğu bayramlarla değil, aynı zamanda [...]

Yazar: Ekrem Genç|2024-07-31T20:17:00+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Alıntı ve Derlemeler, Sayı 24 | Mayıs 2012|

Zihin–Beden İlişkisi ve Psikonöroimmünoloji

Bireyin yaşadığı stres ve ruh durumunun, onun bedensel fonksiyonlarında büyük bir etki yaratabileceği –hatta kanser, koroner kalp hastalıkları ve mide-bağırsak rahatsızlıklarına sebep olabileceği– inancı İlkçağdan bu yana genellikle benimsenen bir inanç olmuştur. Yaklaşık 2000 yıl önce Yunanlı hekim Galen, melankolik kadınların, o dönemlerde melankoliye sebebiyet verdiğine inanılan ‘kara safra’larındaki artıştan [...]

Yazar: Elif Ersoy|2024-07-31T20:37:01+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Psikoloji, Sayı 24 | Mayıs 2012|

Üçlemenin Döngüsü

Olgular ve olaylar tanımlanır, ama insan tanınır. Tanımlamak muhatabı bir nesne haline getirir, tanımak ise özne kılar... Tanımlamak yöntem ve formalite oluşturup işlevli kılmayı ve onu kullanmayı gerektirir, tanımak ise anlayışla olur, anlayış geliştirir ve iletişim doğurur. Birincisi insan–nesne ilişki alanına aittir, ikincisi ise insan–insan ilişki alanına... Ve insan ilişkilerine, [...]

Yazar: Mustafa Alagöz|2024-07-31T20:35:49+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 24 | Mayıs 2012|

Kendini Bilmek: Bilim mi, Sanat mı?

Auguste Rodin’in; “Taşın fazlasını yontup atıyorum, geriye heykel kalıyor,” mealindeki tanımı gereği, kendi fazlalığımızı, yükümüzü atarız, geriye ‘insan’ kalır. İnsan yapma, sanatların en büyüğüdür, esasında yegâne sanattır. Şöyle seslenir Tanrı: “Sandaletlerini çıkar Musa, burası kutsal Tûva Vadisi’dir.” Çıplaklık, sanatın ana temasıdır. Bilim insanı haklıdır; bilimsel akılla biyolojik gerçeğimizin bilgisine ulaşırız. [...]

Yazar: Ahmet Kip|2024-07-31T20:35:09+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Denemeler, Sayı 24 | Mayıs 2012|

Bilgeliğin Yüceliği ve Görkemi Karşısında Beşerin Durumu

Bilgeliğin yüceliği ve görkemi karşısında beşerin; yani zâtı, hakikati bilmeyenin durumu trajik bir görünüm verir. Bu görkem, büyük bir gökdelenin yanında insanın kendini ne denli küçük hissetmesi gibidir. Bilgeliğin, daha doğrusu bilgenin yüceliği ve bu yüceliğin doğal sonucu olan mutlak doğruluk, güzellik, iyilik, dürüstlük, adalet, hayır, rıza, sevgi, şefkat, merhamet [...]

Yazar: Vatan Özgül|2024-07-31T20:34:19+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Denemeler, Sayı 24 | Mayıs 2012|

Nekrofili ve Kavram

Parafili çeşitlerinden biri olan nekrofili, necro (ölü) kelimesinden türetilmiş bir tür cinsel yönelim bozukluğu çeşididir. Nekrofili insanlar, ölü insanlara karşı ilgi duymaktadır. Özellikle bu cinsel sapkınlığa yönelen insanlar, genel olarak cinsel ihtiyaçları için cinayet işleme yoluna gitmektedir. Dünya tarihindeki seri katillerin büyük bir kısmının, nekrofili ihtiyaçlarını gidermek için cinayet işledikleri [...]

Yazar: Sadık Acar|2024-07-31T20:32:34+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Kavramsal, Sayı 24 | Mayıs 2012|
Go to Top