​Anadolu Bilgeliği Sunumu

Sevgili Dostlar, Bizleri bu güzel aşrama ve aranıza davet etmenizden şeref duyuyoruz. Bildiğiniz gibi Türkiye’den, İstanbul’dan geliyoruz. Oradaki bütün dostlarımızın sevgi ve selâmlarıyla... Geldiğimiz bölgenin coğrafi adı Anadolu’dur. Anadolu, Batı ile Doğu arasında sadece coğrafi değil, aynı zamanda kültürel ve tinsel bir köprü oluşturmuştur ve hâlâ bu rolünü sürdürmektedir. Antik [...]

Yazar: Feyyaz Yalçın|2024-08-03T18:04:37+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 17 | Ekim 2011|

Ayın Konuğu: Nurgül Demirdöven

Nurgül Demirdöven, Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Mütercim-Tercümanlık Bölümü’nü 1996 yılında bitirdi. 1997–2002 yılları arasında aynı bölümde araştırma görevlisi olarak çalıştı. 1996 yılından itibaren Ayna Yayınevi, Adam Yayınları, Ayrıntı Yayınları, AAV Yayınları gibi farklı yayınevleri tarafından basılan J. Krishnamurti, J.G. Ballard, Zygmunt Bauman, John White, David Bohm gibi farklı yazarların eserlerinde ve [...]

Yazar: Deniz Tipigil|2024-08-03T18:06:25+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 17 | Ekim 2011, Söyleşiler|

Mitolojide Bozdağ

Kimi yetenekleri konusunda Apollon çok kıskançtır. Phrigyalı Marsyas’a karşı öfkesi ve acımasızlığı şöyle anlatılır: Athena, bir gün, kendi yarattığı söylenen kavalı çalarken suda imgesini görür. Kaval yanaklarını şişirip çirkinleştirdiği için, onu alıp dereye atar. Marsyas, çalgı aletini alıp çalmaya başlar. Çala çala bu sanatta o kadar ilerler ki, tanrı Apollon’un [...]

Yazar: Derleme|2024-08-03T18:07:18+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 17 | Ekim 2011|

Muhiddin İhya Efendi’den…

İhya bağının hem sümbülü hem bülbülü olan yavrularım! Şeyhülekber Kaddesallah ordusundan levendiz Ehlitevhid ummanından bir bendiz.   Ben yok, sen var Ya Rabbi! Benim varlığım, senin varlığının şahididir.   Beni sevip de halk eden Rabbim Beni bana müstakil Beni bende serbest bırakan Rabbim   Sana kendimin hayrat olduğunu ilân ederim. [...]

Yazar: Muhiddin İhya Seçkin|2024-08-03T18:09:00+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 17 | Ekim 2011, Şiir ve Doğuşlar|

Gomukhasana – Cow Face Pose – İnek Başı Duruşu

Bedenin ön tarafını açıp esneten bir önceki ‘garudasana’ pozunu dengeleyen bir duruştur, aynı zamanda bacaklar, ayak bileği ve kalçaları da açıp esnetir. Fakat bu bölümde sadece üst bedeni çalıştıran duruşu anlatacağım. Omurgamızı düz halde tutabilecek şekilde yerde ya da sandalyede rahatça oturuyoruz. Sağ kolumuzu dirsekten bükerek sırtımızın arkasına yerleştiriyoruz, elimizi [...]

Yazar: Nilgün Çevik Gürel|2024-08-03T18:03:59+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 17 | Ekim 2011|

Garudasana – Eagle Pose – Kartal Duruşu

Günümüzde teknolojinin sağladığı avantajların yanında en önemli dezavantaj, fiziksel bedenimizi çok fazla kullanmıyor olmamızdır. Kullanmadığımız bölgeler zamanla fonksiyonunu yitirir, görevini doğru yapamaz hale gelir. Beden hareket kabiliyetini yavaş yavaş yitirmeye başlar, bunun yanında duruş bozuklukları da fiziksel problemlere neden olur. Özellikle bilgisayar karşısında aynı pozisyonda uzun süre oturan kişilerin ortak [...]

Yazar: Nilgün Çevik Gürel|2024-08-03T18:02:52+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 17 | Ekim 2011|

Doğa Kampı Etkinliğimiz Bozdağ Subatan Yaylası

Anadolu Aydınlanma Vakfı, 14-17 Eylül tarihleri arasında, Ege Bölgesi Bozdağ’da bulunan Subatan Yaylası’na bir gezi düzenledi. Subatan Yaylası, adını yayladaki suların toplanarak battığı küçük bir düdenden alıyor. Bozdağ’ın yaylaları Osmanlının ilk zamanlarından beri, devirlerinin iki büyük kültür merkezi olan Manisa ve Birgi’nin hem yazlık dinlence yeri olmuş, hem de yol [...]

Yazar: Berna Öztan|2024-08-03T18:00:50+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 17 | Ekim 2011|

Viktimoloji (Mağdurbilim)

Viktimoloji kısaca mağduru inceleyen bilim dalıdır ve dilimizde “Mağdurbilim” olarak da adlandırılmaktadır.(1) “Viktimoloji” sözcüğü, Latince “victima” ve Yunanca “logos” sözcüklerinden oluşmaktadır.(1) Kriminolojide “victima”, başka bir kişinin eyleminden zarar görmüş, acı çekmiş ya da ölmüş kişi, yani mağdur anlamına gelir.(1) Önceleri kriminolojinin bir dalı olarak incelenen, günümüzde ise bağımsız bir kimlik [...]

Yazar: Elif Ersoy|2024-08-03T18:01:55+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 17 | Ekim 2011|

Jung’un Arketip Kavramı

Jung’un psikoloji dünyasına kazandırdığı “arketip” terimi, psikoloji literatüründe, algılamamızı örgütleyen, bilinç içeriklerini düzenleyen, değiştiren ve geliştiren yapılar olarak tanımlanmaktadır.(1) Jung, kollektif bilinçdışından süzülüp biçimlenen mitolojik temalara arketip adını vermeden önce, “başlangıçtan beri var olan imgeler” ve “kollektif bilincin hakimleri” isimlerini kullanıyordu. Daha sonra, St. Augustinus’un “ideae principales”ı tanımlayışından esinlenerek, “arketipler” [...]

Yazar: Elif Ersoy|2024-08-03T17:59:52+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Psikoloji, Sayı 17 | Ekim 2011|
Go to Top