İhya bağının hem sümbülü hem bülbülü olan yavrularım!
Şeyhülekber Kaddesallah ordusundan levendiz Ehlitevhid ummanından bir bendiz.
Ben yok, sen var Ya Rabbi!
Benim varlığım, senin varlığının şahididir.
Beni sevip de halk eden Rabbim
Beni bana müstakil
Beni bende serbest bırakan Rabbim
Sana kendimin hayrat olduğunu ilân ederim.
Beni benden al!
Beni sen eyle!
Rabbim Rabbim benim Rabbim
Sen nerede ben orada
Kalıpta insan olduğumuz gibi ruhta da insan olalım.
Hiçbir zaman insanlık programının dışına çıkmayalım.
Mahlûkata, merhamet ve
muhabbet nazarıyla bak.
Âdem isen hizmet lâzım.
Derviş isen sabır lâzım
Âşık isen mehtap lâzım
Kâmil isen sûkut lâzım.
Ruhumu aldı da eyledi pâk
Nikâbım açtı da gördüm Hak
Bu devran hem döner hem döndürür
Dönende duranı görmekmiş hüner
Uyuduğun uykudan uyan
Kalıpta uyandığın gibi ruhta da uyan
Kalıp gözü halkı görür
Kalp gözü Hakkı
Endam aynasına nazar eyle
Gör kendinde Hakkı
Feyzan-ı hayrana dal
Hayat bir hatıradır
Ziyaret fani
Muhabbet bâki
Kendimizi vakfeyledik
Asla çekmedik sürûr-u gâm
Kendi nâm varımızı değil
Hakkın varlığını beyana geldik.
Zahiri rütbe insana firavunluk neşesi verir
Et tevhid bul felâh
La ilahe illallah
Ne denlü padişah olsan
Felekten kâm alır sanma
Biraz gün gösterir amma
Nihayet eyler akşamı.
İhya yolu, muhabbet yoludur.
Kaynakça:
Metin Bobaroğlu, Dinle Ney’den Tasavvuf Sohbetleri I, Ayna Yayınevi