Ada

Ayrılık vaktidir Aramıza ışık ve deniz girecek Kim hangi adaya aitse Oraya yolculuk Gözyaşlarını sararmış bir yelken silecek Oysa rüzgar cömert Bizse az için eğitilmişiz Ama bu yolculuk Ayrı olmak için Bizler ayrılık fenerleriyiz Bunun için seçilmişiz Bir yelken ipinin bahşettiği rüzgar Ne sana ne bana yetiyor Bir fırtınayla harap [...]

Yazar: Aziz Uzun|2024-08-07T19:59:16+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 04 | Eylül 2010, Şiir ve Doğuşlar|

Ayın Konuğu: Tayfun Medeni

DJ’lik, radyo programcılığı ve uluslararası pek çok şirketin Türkiye distribütörlüğünü üstlendiğiniz bir müzik şirketi sahibi (ZET Müzik) olmaya uzanan yolculuğunuzu bize nasıl anlatırsınız? 60’lı yılların başında yaklaşık 37 ekran televizyon boyutunda radyolar vardı; önleri seyrek dokunmuş ilginç bir kumaşla kapatılmış bu kutuların içine, oradan sesi gelen insanların ve onca müzisyenin [...]

Yazar: Deniz Tipigil|2024-08-07T19:57:38+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 04 | Eylül 2010, Söyleşiler|

Bilimde Yeni Paradigma Düşünüşü

- Vay canına! Paradigma değişimi! Temel özellikleri Descartes, Newton ve Bacon tarafından formüle edildiği için, eski bilimsel paradigmaya Kartezyen, Newtoncu ve Baconcu diyebiliriz. Yeni paradigma için holistik (bütüncü), ekolojik veya sistemik denebilir. Ancak bu sıfatlardan hiçbiri onu bütün olarak tanımlayamaz. Bilimdeki Yeni-Paradigma düşünüşü aşağıdaki beş kriteri içerir. Bunlardan ilk ikisi [...]

Yazar: Fritjof Capra|2024-08-07T19:55:38+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Alıntı ve Derlemeler, Bilim ve Teknoloji, Sayı 04 | Eylül 2010|

Televizyon Ekranlarında Sohbet: AŞURE

‘Binlerce yıllık inanç ve kültür birikimine kucak açan Anadolu, dünyanın dört bir yanından coşkulu bir edayla akan nehirlerin buluştuğu bir ‘Vadi’, ya da devasa bir ‘Aşure Kazanı’dır. İçerisinde her biri ayrı bir değer ve lezzet taşıyan taneler, sentez olmadan, hiç biri diğerine öğütülmeden, Halil İbrahim Sofrasında yan yana bağdaş kurar [...]

Yazar: Ayşe Acar|2024-08-07T19:56:24+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 04 | Eylül 2010|

Upavistha Konasana – Oturarak Yapılan Geniş Açı – Wide Angle Seated Forward

Çok etkili; kalça, kasık, bacak arkası, bacak içi kaslarını açıp esneten bir duruştur. Yin tarzı yogada Dragonfly olarak bilinir. Bedene zarar vermemek için, poza girmeden önce özellikle üst bacakların içindeki kasları ısıtıp açmak gerekir. Yere bir battaniye serip, dizlerimizin üzerine oturup (Virasana) derin birkaç nefes alarak poza hazırlanıyoruz. Oturduğumuz yerden [...]

Yazar: Nilgün Çevik Gürel|2024-08-07T19:56:57+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sağlık, Sayı 04 | Eylül 2010|

Çiğnemek ya da Sindirememek… İşte Bütün Mesele Bu

Sağlıklı bir yaşam için bilgelerin öğüdü şu: “İçeceğinizi yiyin; yiyeceğinizi için.” Yani besinlerinizi sıvı hale gelinceye kadar çiğneyin; içeceklerinizi yavaş yudumlarla alın bedeninize. Neden mi? 1. Özellikle karbonhidratların sindirilmesi, yani salyamızdaki (alpha-amylase enzimi) enzimin karbonhidratları parçalayarak daha basit şekere dönüştürmeleri işlemi ağzımızda olur. Bunu yapamazsak, karbonhidratlardan gerekli şekeri alamayız, dolayısıyla [...]

Yazar: Ümit Gürel|2024-08-07T19:53:54+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sağlık, Sayı 04 | Eylül 2010|

Plotinus (MS. 203-270)

“İnsanın en son amacı her şeyin üstünde olan Tanrıyla mistik bir birleşme olmalıdır. İnsan bu yüce erdeme ancak esrime yoluyla erişebilir.” Bu çalışmadaki amaç, öğretisinde kendisini insanlığın içsel (batıni) hakikatine adayan ve insan hayatının amacının esrime (extase) sayesinde Tanrı ile birleşmek olduğuna inanan Plotinus’un felsefesini ve düşüncesini (tinini) paylaşmaktır. M.Ö. [...]

Yazar: Turgut Özgüney|2024-08-07T19:52:23+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 04 | Eylül 2010|

Ferhâd ile Şirin

Soru: Ferhâd sevgilisi Şirin için dağları delmiş. Dağı varlık olarak görürsek, bu dağı nasıl delmiştir? Buradan insanlığa nasıl bir mesaj veriliyor? Metin Bobaroğlu: Ferhâd ile Şirin öyküsü mitsel bir öyküdür; yâni arketipal, simgesel ve alegorik bir anlatım içerir. Tıpkı ‘Âdem ile Havva’, ‘Yusuf ile Züleyha’, ‘Kerem ile Aslı’, ‘Arzu ile [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-08-07T19:53:15+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Hikmet ve Tasavvuf, Mitoloji, Sayı 04 | Eylül 2010, Söyleşiler|

Sohbet ve İlahi Söylem

Bir metni tarihsel herhangi bir metin olmaktan ayırıp onu kutsal kılan nedir? Klasik bir tarih metni kendisine zemin olarak zamanı alır. İnsanın zaman içindeki ve giderek tarih içindeki rolünü yorumlar. Oysa kutsal metinlerin savı, tam da bunların aksine, kendi kutsallıklarını tarihe (zamana) aşkınlıkta, insanın ebedi tinselliğinde (ya da tinselliğin ebediliğinde) [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-08-07T19:51:50+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 04 | Eylül 2010, Tanrıbilim|
Go to Top