Ayşe Doğu

Bu yazara ait 9 yazı bulundu.

Osho Diyor ki:

Hayatın kendi başına bir anlamı yok. Hayat bir anlam yaratma fırsatıdır. Anlamın keşfedilmesi değil, yaratılması gerekir. Anlamı, ancak onu yaratırsan bulursun. Orada bir çalının arasında durmuyor. Yani sağına soluna bakınca, biraz arayınca bulamazsın. O bulunacak bir kaya gibi durmuyor. O, yaratılacak bir şiir, söylenecek bir şarkı, edilecek bir danstır. Anlam [...]

Yazar: Ayşe Doğu|2024-08-06T16:40:59+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 10 | Mart 2011|

Mitolojik Sevgililer

…“Sevgi çok sabreder, lütufla muamele eder, sevgi haset etmez, sevgi övünmez, kibirlenmez, çirkin muamele etmez, kendi faydasını aramaz, hiddetlenmez, kötülük saymaz; haksızlığa sevinmez, fakat hakikat ile beraber sevinir; her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi ümit eder, her şeye sabreder.” …“Şimdi ise iman, ümit, sevgi, bu üçü kalıyor ve [...]

Yazar: Ayşe Doğu|2024-08-06T18:29:29+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 09 | Şubat 2011|

Dünya Felsefe Günü

2002 yılından beri her yıl Kasım ayının üçüncü Perşembe günü, Dünya Felsefe Günü olarak kutlanmaktadır. Dünya Felsefe Günü kutlanması önerisini getiren, Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’nin başkanı olduğu Türkiye Felsefe Kurumu’dur (TFK). Bu konuda Uluslararası Felsefe Kurumları Federasyonu’nun çok değerli çabaları olmuştur. Türkiye Felsefe Kurumu, Uluslararası Felsefe Kurumları Federasyonu’nun aktif bir [...]

Yazar: Ayşe Doğu|2024-07-20T18:47:02+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Anı ve Güncel, Felsefe, Sayı 54 | Kasım 2014|

İnanç ya da İnançsızlık (Yüzleşme) Umberto Eco ve Kardinal Martini

Kardinal Martini: Tanrı’ya bağlılık duymadan ve ebedi hayat düşüncesine sahip olmadan, bir insan iyi davranışlarda bulunmak için –özellikle insan nefsinin sınırlarının zorlandığı anlarda– gerekli olan ışığı ve gücü nereden buluyor? Neden kendinden çok başkalarına değer verme düşüncesi, içtenlik, adalet, başkalarına saygı ve bağışlama, iyiyi temsil ediyor ve neden bu değerler [...]

Yazar: Ayşe Doğu|2024-07-25T21:26:29+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 42 | Kasım 2013|

Propriosepsiyon (Özduyum)

Propriosepsiyon: Eklemlerin boşluktaki pozisyonunu, konumunu, hareketini algılama duyusudur. Sinir-kas kontrolünün sağlanması için gerekli motor planlamaya ve kas refleksine katkıda bulunarak dinamik eklem stabilitesini sağlayan duyudur. Proprioseptif duyu: Vücut farkındalığı olarak da adlandırılabilir. Kaslarda ve eklemlerde yer alır ve vücudumuzun nerede olduğunu söyler. Bununla birlikte vücut parçalarının nerede olduğu ve nasıl [...]

Yazar: Ayşe Doğu|2024-07-28T18:38:59+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 32 | Ocak 2013|

Gitarın Genç Dâhisi: Celil Refik Kaya

Celil Refik Kaya 1991 yılının Kasım ayında müzisyen bir ailede dünyaya geldi. Babası rebap ustası Mehmet Refik Kaya, amcası neyzen Ahmet Kaya’dır. Müzisyen bir ailede ve 60’tan fazla telli sazla dolu bir evde olmak, Celil’in Tanrı vergisi yeteneğini tetiklemek için gerekli ortamı yeterince sağlıyordu. Celil, henüz 6 yaşındayken boyundan büyük [...]

Yazar: Ayşe Doğu|2024-07-30T19:59:05+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Alıntı ve Derlemeler, Sayı 28 | Eylül 2012|

Görmeyi Öğrenmek

17. yüzyılda, karısı kör olan filozof William Molyneux, dostu John Locke’a şu soruyu sordu: “Doğuştan kör bir adamın, şimdi yetişkin olduğunu ve eliyle dokunmak suretiyle küreyi küpten ayırabildiğini varsayalım. Bu kişi görme yeteneğini kazandıktan sonra, elleriyle dokunmadan hangisinin küp, hangisinin küre olduğunu söyleyebilir mi?”(1) John Locke 1690’da kaleme aldığı “İnsanın [...]

Yazar: Ayşe Doğu|2024-08-01T17:38:48+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 23 | Nisan 2012|

Oruç Üzerine

Oruç sözcüğü kökenbilim olarak Farsça’dan alınmış ‘rôcik’ sözcüğünün Türkçe’deki söylenişidir. Kuran’da savm ve sıyam olarak geçmektedir. Oruç, Kuran’a göre, “Niyetlenip, gündoğumundan önceki alacakaranlıktan (tan yeri ağarmaya başlamasından) günbatımından sonraki alacakaranlığa değin katı-sıvı hiçbir şey yememek ve içmemek” demektir. [Bakara Suresi, 187] Ramazan ayına girdiğimiz bugünlerde üç sevgiliden; Lütfi Filiz, Muhiddin [...]

Yazar: Ayşe Doğu|2024-08-03T22:27:28+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Kavramsal, Sayı 15 | Ağustos 2011|

Cemre

Cemre, Arapça bir sözcük olup ‘kor halindeki ateş’ anlamına gelmektedir. Eskiler 365 günlük yılı ‘Kasım’ ve ‘Hızır’ günleri olarak ikiye ayırmışlardı. Kasım 179, Hızır ise 186 gündü. Yılın Kasım kısmı yani kış devresi 8 Kasım’da başlar, 6 Mayıs’a kadar sürerdi. 6 Mayıs’ta da Hıdrellez ile birlikte yaz devresi, Hızır günleri [...]

Yazar: Ayşe Doğu|2024-08-06T15:41:51+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 11 | Nisan 2011|
Go to Top