Osho Diyor ki:

Hayatın kendi başına bir anlamı yok. Hayat bir anlam yaratma fırsatıdır. Anlamın keşfedilmesi değil, yaratılması gerekir. Anlamı, ancak onu yaratırsan bulursun. Orada bir çalının arasında durmuyor. Yani sağına soluna bakınca, biraz arayınca bulamazsın. O bulunacak bir kaya gibi durmuyor. O, yaratılacak bir şiir, söylenecek bir şarkı, edilecek bir danstır. Anlam [...]

Yazar: Ayşe Doğu|2024-08-06T16:40:59+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 10 | Mart 2011|

Erenler Sofrası

Erenler sofrası gül-ü gülşendir Ganidir çorbası, yiyen ruşendir Nurdur her lokması, feyz-i keremdir Canlar nasibini “Hû”dan alırlar Nimet deryasına himmet salarlar Erenler elinden bir lokma alan Rahmet denizinden rızkını bulan Boş iken derunu nur ile dolan Doymaz içi dolsa yine âşıklar Rıza lokmasını yiyen sadıklar Fânîyâ sofradan kalkmaz mı oldun [...]

Yazar: Lûtfi Filiz (Fâni Efendi)|2024-08-06T16:41:38+03:00Ocak, 2017|Kategoriler: Sayı 10 | Mart 2011, Şiir ve Doğuşlar|

Lâle Üzerine Notlar…

Batı kaynaklarına dayalı mitolojide lâle çiçeğinin, güneş ve bitki Tanrısı olan Adonis’in (Tammuz) can verdiği sırada akan kanlarıyla sulanan toprakta yeşeren bitki olduğu söylenir. Güneş ve bitki Tanrısı’nın adı olan Adonis, İbranice’de ‘efendi’ anlamına gelen Tammuz (Temmuz) adının Yunanca karşılığıdır. (3) Sümer ve Hitit kaynaklı söylenceye göre Adonis, 6 ay [...]

Yazar: Elif Ersoy|2024-08-06T16:36:01+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 10 | Mart 2011|

Eka Pada Rajakapotasana Tek Ayaklı Güvercin Pozu Pigeon Pose (Sleeping Pigeon)

Sanskritçe’de Eka bir,  Pada ayak,  Raja kral, Kapota ise güvercin anlamına gelir. Yoga Asana olarak bilinen hareketlerin çoğu doğadan etkilenerek tasarlanmıştır. Özellikle hayvanları gözlemlediğimizde, kendi kendine bedenlerinin ihtiyaç duyduğu hareketleri içgüdüsel olarak yaptıklarını görebiliriz. Kedilerin, köpeklerin omurgayı açıp canlandırmak için yaptığı hareketler gibi... Bu bakış açısıyla insanlar da hayvanları taklit ederek [...]

Yazar: Nilgün Çevik Gürel|2024-08-06T16:39:40+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 10 | Mart 2011|

Ayın Konuğu: Şirin İskit

 1988 yılında, henüz yirmili yaşlarınızın başında, Paris Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nden mezun olduğunuzu biliyoruz. O günden bugüne bir ressam, kültür ve sanat etkinlikleri koordinatörü, tasarımcı gibi sanatın farklı alanlarında çalışmalar yaptığınızı ve eserler ürettiğinizi de… Bize 20 yılı aşkın süredir devam eden yolculuğunuzu, başlangıcından bu yana nasıl özetlemek istersiniz? Okuldayken [...]

Yazar: Deniz Tipigil|2024-08-06T16:40:15+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 10 | Mart 2011, Söyleşiler|

Bilim ve Din

Bilim ve din yüzyıllardır, bazen birbirine karşıt, bazen de birbirinden beslenen iki söylem olarak tartışma arenalarında yerlerini almışlardır. Ortaçağdan günümüze bu arenada yer alan oyuncular temel olarak üç farklı elbise giymişlerdir: 1- Uhrevî cübbe: Din adamlarının bilimle yan dal olarak ilgilendikleri dönemi temsilen. 2- Uhrevî veya akademik cübbe: Birinin diğerini [...]

Yazar: Gülgün Türkoğlu Pagy|2024-08-06T16:39:05+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 10 | Mart 2011|

Mitos Üzerine

Mitoloji, mitlerin öznelerini tanrılar, yarı tanrılar ve kahramanlar olarak aktarır. Konusu da tanrıların doğumu (teogoni), evrenin doğumu (kozmogoni), insanın oluşumu (antropogoni) ve tüm bunların geleceğidir (eskatoloji). Yaygın olan mitlerden Yunan miti, İ.Ö. 750–700 yılları arasında yaşayan Homeros tarafından söylenmiştir. Homeros’a yapılan ilk eleştirilerin doğa filozoflarından (İ.Ö. 624–528) geldiği yazılır. İkincil [...]

Yazar: Ekrem Genç|2024-08-06T16:38:29+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 10 | Mart 2011|

Gnostisizm

Gnostisizm: Batınî bilgi (içsel). Gnosis: Bilme, bilgi, tanıma. Gnostik: Kendinin bilgisini bilenler anlamına gelir. Gnosis hakikatin deneysel bilgisidir. Gnosis bir varoluş halidir. İçsel bir bilgidir. Dışarıdan bakınca anlaşılmaz. Gnostik terimini ilk defa Pythagoras kullanmıştır. Atina’da Delph mabedinin alınlığına ‘Gnothi Seaton’, ‘Kendini Tanı’ diye yazdırmıştır. Sonra tilmizi (takipçisi) Parmenides kullanmıştır bu [...]

Yazar: Turgut Özgüney|2024-08-06T16:37:39+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 10 | Mart 2011|

Eyyûb’u da Zikret… [1]

“Feryat ediyorlar ama cevap veren yok. Gerçek, boş feryadı Allah dinlemez, ve Kadîr ona bakmaz.” [1] Eyyûb kimdir ki insan onu ansın? Derler ki Eyyûb bir kitaptır, bir öykü, bir mit, bir efsane. Birilerine göre masal, bir diğerlerine göre sadece söylenti. Denildiğine göre kâmil bir zâtmış, arif ve sâlihmiş üstelik. [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-08-06T16:37:01+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Sayı 10 | Mart 2011|
Go to Top