Tutunup Kalmak mı? Bulanmadan Donmadan Akmak mı?
Güvenlik kaygısı, varlığımızın ve varoluşsal sürecimizin her aşamasında ve alanında dirimsel etkisini gösterir. Canlılar evreninin tüm birimlerinde içsel bir yaşam gücü, varoluşlarının özünde işlev gören bir dürtü olarak bulunur. Organik varlıkta devindirici kudret olan bu işlevli süreç doğal yasallık altında etkili olur, alışılmış bir ifadeyle söylersek içgüdülerin hükmünden söz etmiş oluyoruz. Beslenme, üreme ve korunma sarmalında devinen bir evren. Beslenme ve üreme doğanın kendiliğinden akışında ortaya çıkar ama “korunma” diğer [...]
Arkaya Bakmak ya da Bakmamak*
Tasavvuf ıstılahında kavramlar, felsefede olduğu gibi akli olanın sınırlarında kalmaz ve deneyimle birleşir. Deneyim terimi, yaygın kullanımda “doğa-üstünün” veya “doğa-ötesinin” deneyimi, bir nevi mistik tecrübe olarak algılansa da gerçekte deneyim, benliğe dışsal olanın karşıtı olarak, tam da özsel olanı tanımlamak için kullanılır. Yani deneyim, kişinin kendini, kendi düşüncesinin dışına atmak yerine, düşüncesinin nesnesi olmaya zorlayarak risk aldığı tehlikeli bir alandır. Deneyim terimi, basit olarak bilincin şimdi ve burada olabilmesi demektir. [...]
Arkana Bakma
Başlık “Arkana Bakma[1]” olunca, bu benim için çok provokatif bir konuya dönüşüyor. “Arkana bakma” bir emir kipi olabilir. Eğer öyleyse bu benim iradem dışında demektir; ben karar vermemişim, yani birisi bana arkana bakma diyor. Yok, emir kipinde değilse “arkana bakma” bir nasihat olabilir. Sonuna bir de gizli bir “k” ekleyebilirim, parantez içinde bir “k” koyarsam, “arkana bakma(k)” olur. O zaman gerçekten alternatifli, problematik bir başlık elde ederim. Hangi perspektiften bakarsanız [...]
Sınır ve Adalet
Sınır, aslında ikiliğin ya da genel anlamıyla çokluğun olduğu yerde yani yaşamın her alanında karşılaştığımız ve deneylediğimiz bir olgudur. Yaşadığımız evrende zaman ve uzay belirlenimleri olarak, dünyada ülkeleri ve ulusları birbirinden ayıran gerçeklik olarak, ülke içerisinde coğrafi bölge ve şehirler olarak, toplumsal yaşamda düzeni oluşturan kısıtlamalar ve koşullar olarak, kendi bilincimizde ise kavramlar ve kategoriler olarak bu sınırlarla sürekli karşılaşır ve onları içselleştiririz. Bütün bu içselleştirmeler ile de kendimizi ve [...]
Sanata Dair
Alıntılayan: Ayfer Akbaşoğlu Güzel sanatı uzak bir kaidenin üzerine koyarak yüceleştirmiş etmenler, sanatın kendi alanı içinde doğmadıkları gibi, etkileri de sanatlarla sınırlı değildir. Birçok insan için, “manevi ve ideal” olanı bir huşu ve gerçekdışılık aurası sarar. “Madde” ise, aksine, değersizleştirici bir terim halini almış, kendisi için mazeret veya özür dilenmesi gereken bir şey olmuştur. Resim sanatıyla ilgili en yaygın yanlış anlaşılma çizimin doğası konusundadır. Tanımayı öğrenmiş, fakat estetik biçimde algılamayı [...]