Bireyleşme İlkesi

Thomas Aquinas (1225-1274) bireyleşme ilkesi olarak maddeyi (materia) göstermiş, varlık bakımından değil bilme bakımından önemine değinmiştir. Bireyleşme, belli bir türe ilişkin özelliklerin o tür içinde yer alan bireylerde tek tek kendilerini gösterme sürecidir. Bireysellik ise bu sürecin bir sonucu olarak görülebilir. Aquinas bireyleşme sorununu Boethius üzerinden irdelemiştir. Boethius, Aristoteles’in kategorileri [...]

Yazar: Turgut Özgüney|2024-07-29T22:02:57+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 29 | Ekim 2012|

Felsefenin Düşüşü Sinemanın Yükselişi Fragman

''Ya hikaye anlatmanın bir kez daha mümkün olduğunu gösteririm ya da çenemi kapatırım. Sonraki iki filmde kendime hedef olarak bunu seçtim. Artık hikaye ile anlatım metodu arasında bağlantı kurmaya özen göstermeyen ve film dilinin hayat ile olan ilgisini tutkulu ve emin bir şekilde benimseyen bir anlatımı denemek… Her şeyi izleyici [...]

Yazar: Kaan Demirdöven|2024-08-03T22:28:57+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 15 | Ağustos 2011|

Bir Anadolu Sohbet Geleneği Olarak Dialogos

Bir insanın, kendisini avutmadan, kandırmadan kendi bilincinin eleştirisini yapabilmesinin, kendi bilincinin üzerine dönebilmesinin yolu nedir? Bunu dialogos’tan başka hiçbir yöntem çözemez. Dialogos, iki bilinç arasındaki konuşma (ya da yazışma) demektir. Eğer bilincimizi başka bir bilince, hele hele daha yetkin bir bilince açmıyorsak, bilinçler arasılık kurmuyorsak, kendi üzerine dönen düşünmeyi yapma [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-07-31T19:28:54+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe|

Erdem (Arete)

Antik Yunan’da bir şeyin yetkinliği anlamına gelirdi erdem. Kendine uygun olan işi yapana, kendine özgü işlevi yerine getirene Arete’si olan, yani yetkin olan, erdemli insan denirdi. Örneğin; bıçağın Arete’si iyi kesmektir, çünkü bıçak bu amaç için imal edilmiştir. İnsan söz konusu olduğunda erdem şu şekilde tanımlanır: “İnsana özgü faaliyet türü, [...]

Yazar: Turgut Özgüney|2024-07-31T19:28:00+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 25 | Haziran 2012|

Tarih Yazımının Çeşitleri*

Özetleyerek Alıntılayan: Elif Ersoy Üç tarih yazımı tarzını birbirinden ayırt ediyorum: - Kaynaktan Tarih - Düşünce Dolaylı (reflektierte) Tarih - Felsefi Tarih 1) Kaynaktan Tarih Hemen örnek verecek olursam, örneğin Herodotos, Thukydides ve benzerlerini söylemek istiyorum, yani betimledikleri eylemleri, verileri ve durumları kendileri yaşamış, onların içinde yaşamlarını sonuna kadar sürdürmüş, [...]

Yazar: Georg Wilhelm Friedrich Hegel|2024-08-02T18:26:41+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Alıntı ve Derlemeler, Felsefe, Sayı 20 | Ocak 2012|

Dil ve İnsan

İnsan, kimliğini kullandığı dil ile kazanır ve yine onu dille ifade eder. En yüksek ifade şekillerinden biri şiirdir. Daha önce hiç kendimizi o şekilde ifade etmemiş olsak bile, okuduğumuz bir şiirin tıpkı bizi ifade ettiğini düşünebiliriz. Bazı şiirlerde kendimizi buluruz. Her ne kadar bir şairin şiirsel ifadesinde kendimizi bulsak da, [...]

Yazar: Gökçen Taviloğlu|2024-08-02T18:25:40+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 20 | Ocak 2012|

Düşünce ve Dil

Bütün sanat olguları içinde dışlaşan ve sonra bunların ekol, okul, disiplin olmalarını sağlayan, onları tarihsel sürece entegre eden dışlaşmalar aslında insanın kendisindeki dışlaşmalardır. İnsan kendisini dışlaştırıyor ve bu dışlaştırdıklarından izlenimler alıyor; yani duyu diyen de haklıydı, duygu diyen de, bilinç diyen de, ama bunların ayırımları nedir? Biz bu ayırımların içinde [...]

Yazar: Metin Bobaroğlu|2024-08-02T18:24:32+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 20 | Ocak 2012|

Terimsiz ve Yöntemsiz Düşünme

Platon, Phaidros diyaloğunda, yazının Mısır tanrısı Thoth tarafından icat edilip Firavun’a sunulduğunda, Firavun’un pek çok açıdan bu yeni keşfe şiddetle itiraz ettiğini, en önemlisi de bilginin ehil olmayan kişilerin eline düşeceğinden korktuğunu dramatik bir biçimde anlatır ve ekler: Düşünce bir defa yazıldı mı artık sağda solda dolaşır; anlayanın anlamayanın eline [...]

Yazar: İhsan Fazlıoğlu|2024-08-06T21:07:27+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 07 | Aralık 2010|

Plotinus (MS. 203-270)

“İnsanın en son amacı her şeyin üstünde olan Tanrıyla mistik bir birleşme olmalıdır. İnsan bu yüce erdeme ancak esrime yoluyla erişebilir.” Bu çalışmadaki amaç, öğretisinde kendisini insanlığın içsel (batıni) hakikatine adayan ve insan hayatının amacının esrime (extase) sayesinde Tanrı ile birleşmek olduğuna inanan Plotinus’un felsefesini ve düşüncesini (tinini) paylaşmaktır. M.Ö. [...]

Yazar: Turgut Özgüney|2024-08-07T19:52:23+03:00Ekim, 2016|Kategoriler: Felsefe, Sayı 04 | Eylül 2010|
Go to Top