Kur’an-ı Kerim’de, peygamberlerin anılmaları yapısal olarak Tora’ya göre farklılıklar göstermektedir. Tora, peygamberlerin hayatlarını ayrıntılarıyla aktarırken, Kur’an, Tora’da geçen öncelikli peygamberlerin hayatlarından önemli kıssalarını anmaktadır. Bu öncelik ve önemlilik üstünlükten ziyade, Kur’an’ın kendi tipolojisi ve erekselliği bağlamında kurulmuş bütünsel bir dizgeyi göstermektedir. Bu dizgede adı Kitapta anılan tek kadın Meryem’dir.
Ancak Kur’an-ı Kerim iki farklı Meryem’den bahsetmektedir. Bunlardan biri Harun ve Musa’nın kardeşleri Meryem, diğeri ise İsa’nın annesi Meryem’dir [1]. Kur’anî anlatım bu iki farklı Meryem’i tek bir Meryem gibi ifade etmektedir. İsa’nın annesi Meryem’in Cebrail vasıtasıyla gebe kaldığının anlatıldığı ayetlerde [2] Meryem’e hitaben “Ey Harun’un kız kardeşi” [3] ifadesi kullanılmıştır. Bu bahis açık olarak iki Meryem’in aynı kişi olduğunu ifade etmektedir. Kronolojik olarak tutarsızlık gösteren bu ifade Kur’an tipolojisi bağlamında kavramsal bir zemine oturmaktadır.
Meryem ismi Tanah’da Miryam (םירמ) şeklinde anılmaktadır [4]. Miryam, Tora’da ilk olarak Musa’nın doğumunun anlatıldığı Çıkış Kitabında, Firavunun İbrani erkek çocuklarının öldürülmesini emrettiği bahiste, kardeşi Musa’yı bir sepet içinde nehre bırakırken görülmektedir. Daha sonra sepetin nehirde ilerleyişini gizlice takip ederek Firavun’un kızının bebeği bulmasına ve onu evlatlık olarak saraya almasına tanık olur. Miryam, prensese yaklaşıp ona bir süt anne bulunması önerir ve bunu Musa’nın öz annesi Yoheved’in yapabileceğini belirtir. Prensesin bu öneriye sıcak bakmasıyla Musa öz annesi tarafından emzirilerek yetişir. [5]
Tora anlatımında Miryam, Musa’nın Kızıldeniz’i ayırması ve kavmini denizin içinden geçirmesi sırasında söylediği şarkı ve Musa’nın Tsipporah ile evliliğine karşı çıktığı bölümlerde ön planda görünmektedir.
Tora bağlamıyla incelendiğinde İbranî Amram’ın (םרמע) [6] üç çocuğu olur; Miryam (םירמ), Harun (ןרהא) ve Musa (השמ).
Harun, İsrailoğulları’nın dinî önderidir. Kahinlik (Kohenlik) mertebesine atanan ilk İbranidir [7]. Kohenlik, Tora’nın eskatolojisini oluşturarak, geleceğe dönük bağlarını kuran bir müessesedir. Aynı zamanda kâhinlik olgusu Tora’da öne çıkan ilahi söylem bağlamında ümittir.
Musa ise dinî bir önder değildir. Ağabeyi Harun’dan farklı olarak o İsrailoğulları’nın yasa koyucusudur. Kavmin bir millet olmasını ve Tanrısal yasanın önünde boyun eğmesini sağlayan ve kavminin de kendisinin bu yönüne biat ettiği bir nevi devlet adamıdır. Tora’nın kendisine bildirilmiş olmasının belirleyici nedeni açık değildir. Ancak gelenek bu ayrıcalığı kendisindeki alçak gönüllülüğe [8] ve Tanrının yasasına olan sarsılmaz imanına bağlamaktadır.
Miryam ise dişil ilkedir. Dinin ve yasanın zeminindeki manevi yapıyı temsil eder. Miryam geleneği taşıyandır. Törel yapının ardındaki gizil fakat etkin güçtür.
Bâtınî bir yorum;
Amram ismi İbranice “Yüce Halk” anlamına gelir [9]. Amram’ın isminde yücelen halk onun bizzat kendi halkıdır. Yüce olan bu halk Amram’ın isminde gizlidir. Amram ismi “Ayn”, “Mem”, “Reş” ve “Mem” harflerinden oluşur. Birinci Mem; Musa’yı, Reş; Harun’u ve sondaki Mem; Miryam’ı gösterir. Bu ismin başındaki Ayn (ע) harfi ise kardeş olarak beliren ilkelerin birliğini göstermektedir.
Öyle ki; Yasa (Musa) gelecekle bağları kurulmadığında donuk ve amaçsızdır. Sadece günlük hayatın idamesini sağlayacağından dilsiz ve manevi temeli olmadığında Firavunun sarayında yetim olur. Din onun aşkınlıkla bağı, töre ise yasanın beslendiği kaynak olur.
Yasasız veya en azından yasaya bağlı içeriğini yitirmiş bir eskatoloji (Harun) ise zeminsiz beklentilere, tutarsız ümitlere, boş hayallere yol açar. Diğer yandan manevi temelini kaybeden bir dinin ereğinde ilahilik kaygıları da yiter. Altın bir buzağı (ekonomi) dinin temeline yerleşir.
Maneviyat (Miryam) ise yasasız olduğunda özsüz, ümitsiz kaldığında boş tekrardır. Bu konuyla ilgili olarak yasadan yoksun bir hakikatin olamayacağı belirtilir.
Amram’ın üç çocuğu olan bu üç kardeş, Amram isminin baş harfi olan Ayn’da birliğe gelirler. Bu Ayn harfi Yehoşua (עשוהי)’dır. Yehoşua [10] ismi “Yah Kurtarıcımızdır” [11] anlamına gelir. Genel bir bilgi olarak Yeşu, Musa’dan sonra yasanın koruyucusu ve İsrailoğulları’nın önderi konumuna gelmiştir. Oysa Tanah’ın Yeşu Kitabında bu şahsiyetin Harun’un ve Miryam’ın, yani dinin ve maneviyatın da varisi olduğuna işaret eden ayetler bulunmaktadır. [12]
* * *
İncil’in Meryem’i
Tora’da Amram’ın çocukları olarak işaret edilen üçlü dizge, İncil metninde Zekeriya, Yusuf ve Meryem olarak yorumlanabilir.
Meryem, İsevi hakikatin dişil ilkesidir. İncil içinde öne çıkan bütün Meryemler bu hakikatin farklı mertebelerdeki yansımalarıdır [13]. Yine de konu bağlamında öne çıkan Meryem, İsa’nın kendisinden doğduğu Meryem’dir. Kur’an bu Meryem’i “İsa bin Meryem” olarak anar.
Zekeriya bir din adamıdır. “Zeker” (İbr. Zackor) kelimesi anmak, hatırlamak anlamına gelir ve bu anma dinin kendisidir [14]. Tora, Sebt gününün hatırlanmasını ve tutulmasını emreder. Zekeriya’nın karısı Elisabet’in isminin anlamı “Sebt gününün İlahı” anlamını taşımaktadır. Kur’an da Zekeriya ismini zikr kavramı ile ilişkilendirir [15]. Ayrıca Luka Zekeriya’nın bir kahin olduğunu ve Elisabet’in Harun’un kızlarından (soyundan) olduğunu söyler [16].
Meryem’in kocası Yusuf şeriata göre yaşayan bir adamdır. İşleri yasaya göredir. Ve şeriat altında Meryem’in günahkâr olduğunu düşündüğü için ondan yüz çevirmiştir.
Bu üçlü içerisinde Amram gibi bir baba figürü yoktur. Burada Baba yani ilkelerin özeği olarak Cebrail gösterilmiştir.
Meryem’in rahmine Ruh-ül Kudüs tarafından bir çocuk koyulduğunu kendisine haber veren, Yusuf’a Meryem’in bir günahkâr olmadığını ve gebeliğinin Allah’ın takdiri ile olduğunu söyleyen ve Zekeriya’ya Yahya’yı müjdeleyen Cebrail’dir [17].
Musa, Harun ve Miryam’ın birliğinden Yehoşua’nın doğması gibi, İsa denilen Yehoşua da Yusuf, Zekeriya ve Meryem’den doğmuştur. Miryam/Meryem her iki bahiste de dişil ilkedir ve manevi boyutu yansıtmaktadır.
Sonuç olarak…
Kanaatimce her iki Meryem’in de manevi çocuklarının Yehoşua (İsa) olduğu ve her ikisinin de Harun’un (hikmet bağlamında [18]) kız kardeşi olduğu söylenebilir. Bu bir hatadan ziyade tipolojidir. Kur’anî tipoloji esasınca Meryemler arasında fark yoktur. Zira Kur’an tasavvufi açıdan anakronik bir okumaya müsaade eder.
[1] Musa ile Harun’un kardeşi olan Meryem’den iki ayette söz edilmektedir. (Meryem 27-28, Kassas 11-13 ve Tahrim 12)
[2] Meryem Sûresi 19/16-35
[3] Meryem Sûresi 19/28
[4] “Miryam” ve “Meryem” isimlerindeki farklılık sadece telaffuzla ilgilidir. Yazımsal olarak her iki isim de İbranice (Mem, Reş, Yod, Mem) harflerinden meydana gelmektedir.
[5] Çıkış 2:1-10
[6] Amram (Çıkış 6:18), Kur’an’da İmran (Al-i İmran 3/33) ismiyle anılmaktadır. Âl-i İmran (İmran ailesi) İsa’nın annesi Meryem’in doğduğu aile olduğu gibi; Musa, Harun ve Miryam’ın içinde bulundukları aileyi de göstermektedir. Bu yorumdan yola çıkarak bazı müfessirler iki farklı İmran olduğunu ifade etmektedirler.
[7] Kohenlik (ןהכ) için Çıkış 28:1-4. Tora’da İbrani olduğunu gösteren bir kayıt bulunmamasına karşın Melkisedek (Tekvin 14:18), adı Kohen olarak geçen ilk karakterdir.
[8] Sayılar 12:3
[9] Amram: Am-Ram (םר מע). “Am” kelimesi “Am Segulam” “seçilmiş halk”ta olduğu gibi halk/millet anlamına gelir. “Ram” ise yükseklik, ululuk anlamına gelin bir kelimedir.
[10] Tanah’a göre Yeşu, Musa’nın ölümünden sonra İsrailoğulları’nın önderi konumuna gelmiştir. Kendisi ile ilgili kayıtlar Çıkış, Sayılar ve Yeşu kitabında anlatılır. Tora’da adının Efraim kabilesinden Nun oğlu Hoşea olduğu ve Musa’nın ona Yeşu olarak hitap ettiği belirtilir.
[11] Yehoşua (עשוהי) Yah (הי) ismi Tanrının kudretine işaret eden bir isimdir. Şua (עש) ise kurtuluş anlamına gelen İbranice bir kelimedir. Kur’anî kullanımda Yeşu olarak geçer.
[12] Musa’nın varisi ve şeriatın koruyucusu (Yeşu 1:1-9, 22:5-6). Harun’un varisi ve kahinlerin başı (3:6-7, 10-12). Miryam’ın varisi ve Törenin, geleneğin koruyucusu (23:8:13)
[13] İncil’de 6 farklı Meryem’in adı geçmektedir. İsa’nın annesi Meryem (Matta 1:18), Marta ve Lazarus’un kardeşi Meryem (Luka 10:38), Mecdelli Meryem (Luka 8:2), Öteki Meryem (Matta 28:1), Markos lakaplı Yuhanna’nın annesi Meryem (Resullerin İşleri 12:12) ve Romalı Meryem (Romalılara 16:6)
[14] “Tutmak” ve “hatırlamak” kavramları için Tesniye 7. İbr. Şamor (רמש) ve Zackor (רכז).
[15] Al-i İmran 3/41 “… Rabbini çok zikret ve akşam, sabah tesbih et” (… vezkur rabbeke kesîran ve sebbih bil aşiyyi vel ibkâr)
[16] Luka 1:5
[17] Rabbin Meleği Cebrail (לאירבג) için: Matta 1:18, Matta 1:20, Luka 1:11-19
[18] Süleyman’ın Meselleri 7:5