Âdem

Âdem’e ait uluhiyet mertebesine Hazret tahsis edilmesinin sebebi: Var olanları varlıkta bütünlükte [cem] toplayarak, varlığın hakiki (vech) yüzleri ile onları kendi mertebelerinde koruyarak ve bütün (şe’n) oluşların nedenselliğini, sebeplerini ve ne için (imkân) mümkün olduklarını ve (maksadını) gayelerini anlayarak, ve bunun da bilincine erdikten sonra (Âdem) kendi varlığının şuurunu tamamlayıp [...]

Yazar: Mansur Yalçın|2024-07-18T16:45:06+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Hikmet ve Tasavvuf, Sayı 61 | Ağustos 2015, Yorumbilim|

Geri Dönüp Bakmamak

Araf, en yüksek yerdir ve ancak irfâniyetle kazanılır. [1] Tora, Sodom ve Gomorra’yı yok etmek için inen meleklerin Lut’un yanına gitmeden önce İbrahim’e uğradıklarını anlatır. Melekler burada konaklarlar ve İbrahim onları tüm cömertliği ile ağırlar. Ardından İbrahim’in yanından ayrılıp Sodom’a, günahkâr şehre yönelirler. Midraş’a [2] göre Lut, yaşadığı şehre ulaşan [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-19T13:15:07+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Mitoloji, Sayı 59 | Haziran 2015, Tanrıbilim, Yorumbilim|

Tora’da Amon Kavramı

“Yapıcı olarak onun yanında idim; Ve her gün onun sevinci idim. Her vakit onun önünde sevinirdim.” [1] Kral Süleyman şöyle der: “Ben anlayışım; kudret benimdir.” [2] Bu ifadenin ardında tanrısal anlayış ve insanî anlayış ayrımı yatmaktadır. Semitik gelenekte Tanrı, zâtı bakımından bir nitelenemezlik taşır. Her niteleme onun bir ismi veya [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-19T13:33:46+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Kavramsal, Sayı 58 | Nisan – Mayıs 2015, Yorumbilim|

Amitay oğlu Yunus

İbranice Amitay, Emet kelimesinden türetilmiş bir isimdir. Emet, hakikat anlamına gelir. Amitay ise hakikatten veya hakikatin anlamlarını taşır. Amitay oğlu Yunus isminin “Hakikatin oğlu Yunus” mânâsına geldiği düşünülebilir. Yunus’un taşıdığı hakikat, kendini arayan insana öz varlığının rubûbiyetten (Rab) seslenişi gibidir. İnsan, Allah’ın sevgilisidir. Allah’ın bu sevgisi insanın sırrını taşır ve [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-19T18:26:09+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 56 | Ocak 2015, Tanrıbilim, Yorumbilim|

Başlangıçta

“Bereshit Bara Elohim Et HaShamaim ve Et HaEretz” [1] Tora’nın ilk cümlesi Tanrı’nın başlangıçta Gökleri ve Yeri yarattığı bilgisi ile başlar. Düz anlamı bakımından bu bir durum bildirmesidir. Bu bildirime göre Tanrı (Elohim) dolaysızca vardır ve yaratışın ilk eylemi olarak Gökleri ve Yeri var eder. Bir görüşe göre bu edim [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-19T21:18:01+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 55 | Aralık 2014, Sembolizm, Tanrıbilim, Yorumbilim|

Kâbe’nin Sütunları

Gördünüz mü o Lât ve ‘Uzzâ’yı? Ve öteki üçüncü Menat’ı?[1] İslam dini, Kur’an-ı Kerîm’in tebliğinin daha ilk yıllarında iman eden müminleri bir kavim olmaktan kabile olmaya davet etmiştir. Bu davetteki mânâ aşiretlere bağlı ırsî birliktelik oluşturan topluluklar olmaktan, ortak bir kıbleye sahip olan, aşkın bir ilke etrafında toplanan bilinçli bir [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-20T21:26:21+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Sayı 52 | Eylül 2014, Sembolizm, Yorumbilim|

“İnsan Üç Kez Doğar” Üzerine

Toplumu oluşturanlar hiç kuşkusuz, onun içinde yaşayan insanlardır. İnsanlar bir toplumun içine doğarlar, hayatlarını o noktadan başlayarak çizerler. Doğduğunda kendini bir toplum içerisinde bulan insana gelirsek, değerlendirilmesi gereken başka şeyler ortaya çıkar. Bunlardan birisi bireyin doğduğu kültürdür. Birey kendini aslında toplumun içinde bulmakla kalmaz, aynı zamanda belirli bir kültürün içine [...]

Yazar: Emre Cömert|2024-07-21T17:10:50+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Denemeler, Sayı 51 | Ağustos 2014, Yorumbilim|

Yeryüzünün Yüksek Yerleri

 İblis İsa’yı yüksek bir dağa götürdü ve ona dünyanın tüm illerini ve onların izzetini gösterdi. Ve İblis ona dedi: Eğer bana secde edersen, bütün bu şeyleri sana veririm. [1] İblis, İsa’yı göğe yükseltir ve onu bir dağın zirvesine koyar. Ve Rabbe olan imanını işte bununla sınar. Denilir ki insanı kendi [...]

Yazar: İzzet Erş|2024-07-21T18:19:05+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Hikmet ve Tasavvuf, Sayı 50 | Temmuz 2014, Yorumbilim|

Origen’e Göre Kutsal Metnin Mistik Anlamı

Clement ve Plotinus’un oluşturdukları atmosferde eğitim alan Origen (MS 185 – 254)Hıristiyan maneviyatı ve mistik davranışlar üzerinde büyük bir etki sahibi olmuştur. İlk dönem kilisesinin en önemli isimlerinden olan Origen’e göre, en büyük mistik tecrübe şehitliktir ( martyrdom). Bu, mistik yolculuğun nihâî ve en son makamı olarak görülmektedir. Mistik efendi [...]

Yazar: Behiye Bobaroğlu|2024-07-15T17:43:27+03:00Ağustos, 2016|Kategoriler: Alıntı ve Derlemeler, Sayı 68 | Mayıs – Haziran 2016, Tanrıbilim, Yorumbilim|
Go to Top