Anlamdaş Olmak Millet Olmanın Temelidir*

İnsan, beşer olarak varlık denizine bırakılmış, fırlatılıp atılmış ya da gönderilmiş herhangi bir şeydir, herhangi bir canlıdır. Bu denizde batmamak, kaybolmamak, yok olmamak için insanın bir ‘binek’e ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç, içinde bulunulan devasa sudan hareketle karşılanacak bir özellik göstermez; tersine bizâtihi insanın nutkiyetinden [akıl ve dil sahibi olmasından] kaynaklanan [...]

Türkçe ile Felsefe

Düşünmek; kişinin kendi kendisiyle konuşmasıdır. Düşmek... İstençsiz bir eylemdir. Aristo “Doğa Üzerine Düşünmeler” (Metafizik) isimli eserine; “İnsan doğal olarak bilmek ister,” diye başlamaktadır. Ve “bilmek” ereğe konuşlandırılırken diğer yandan bu erek insanın “doğal” yani zorunlu “özyapısı” olarak, “olmazsa olmaz” koşulu olarak koyulmaktadır. İnsan için; “Homosapiens” derken de (homo: aynı, sapere: [...]

Yazar: Kutay Akın|2024-05-02T15:02:39+03:00Kasım, 2016|Kategoriler: Felsefe, Kültür ve Toplumbilim, Türkiye’de ve Türkçede Felsefe (Sayı: 57)|

Eril Dil, Türkçe ve Felsefe

Dil bir iletişim aracı olması bakımından, öncelikle insanın kendisi ile kurduğu ilişkinin bir göstergesidir. Bu ilişki bir dışlaşma ilişkisidir. Gizillikten edimselliğe geçen sonsuz Tin dışlaşmasını sonlu özne aracılığı ile gerçekleştirir: Bu dışlaşma öznenin yaşamıdır, tinsel varsıllıktır, özgürlüktür. Kendisini eylemleri aracılığı ile bir anlam varlığı olarak yapılandıran insan tinsel, ussal, ilkesel [...]

Dil ve Felsefe [1]

Schelling’e göre, “karışık yapılı, kendi içinden gelişmemiş bir dil düşünmeyi engeller, tutsak eder. Dil tutsaklığı, özgür düşünmeyi, dolayısıyla felsefeyi engeller. Özgürlüğün olmadığı yerde felsefe yapılamaz, insanın özü özgürlüktür.” Bedia Akarsu’ya göre “Dünyayla bağlantıyı kuran dilinin içten gelişmesi engellenmiş bir ulusun, düşünmeye dayanan felsefe alanında başarı sağlayamayacağı açıktır.”[2] Antik Yunan düşüncesinde [...]

Felsefe Yapmayı Ne Engeller?

İnsan hem eylemlerinin ürünü hem de eylemlerinin tasarlayıp uygulayıcısıdır. Bu durum insanın iki yönlü bir varlık olduğunu bize söyler. O, bir yönüyle madde bir yönüyle manadır; bir yönüyle yaratılmış bir yönüyle yaratandır; bir yönüyle sınırlı nesne bir yönüyle sonsuz öznedir. Sonuç olarak insan bu iki yönlü gerçekliğin, yaşamsal enerjinin birliğidir. [...]

Yazar: Mustafa Alagöz|2024-05-02T15:03:26+03:00Eylül, 2016|Kategoriler: Denemeler, Felsefe, Türkiye’de ve Türkçede Felsefe (Sayı: 57)|
Go to Top