Gündüz her neyse kendimize yasakladığımız Gece onunla sevişiriz En güvenilmez yorgan gecedir Kutsamadan gözlerimizin bebeğini Dizer kara ipliğine boncuk boncuk terimizi Kesince tespihini tan yerinin ilk tırpanları Düşer gelinciklere çiğ çiğ sevdalarımız Şafakta her şey bizi konuşur Ama ben en çok şebnemleri anlarım Kuşluğa doğru büyür kıvrak söylentisi maceramızın İşte [...]
Biz bu sevdaları dost gönül zulasında beledik toprağımızın nice bin yıl muhabbet emip tuzu, biberi, kendiri zifti, kükürtü, nemrutu kara kara gözyaşlarımızla kara kara memeler kurduk ki hey anam her ulu dağ bir Uludağ kurar gibi kurar gibi İbrahim sofrasını ve kuru üzümünden muhabbet emip Kibele ananın iri göğsünden alıp [...]
Şu uzun hatta ne var; göz, kulak, saç sendin sen Bir taç bin baş içinmiş, demek ki taç sendin, sen Hallettin de bir yazı dağıttın o/telinde Hallaç, "enel hak" demiş, demek Hallaç sendin, sen Çeşmeden susuz akar, aç dökülür ekmekten Ben varlığına kandım, anladım; aç sendin, sen Ademi muhtaç kılmak, [...]
şimdi haberleri veriyorum onu en son usta bir tapınağın gönül avlusunda görmüşler kaygan gelecekler dileniyormuş bilinen tüm korkuları yıkacak ölümsüz bir sözcük üretmek için sevgili yüreklerde dolaşıyormuş polyester kadınlarla kapladığı kimliğini yırtacak rüzgâr aradığından her gece başka bir şimşekle illegal yaşıyormuş yağmurun anasını bir pula sattığından [...]