Arkhe Sorunu ve Tanrı’nın Zâtına Dair
Mistiklerin asli gayesi Tanrı’yla birlik durumuna gelmektir.[1] Bu birlik kendini mutlak olarak inkâr etmek ve Tanrı’da eriyip yok olmak olarak tanımlanır. Bundan daha doğru bir tanımla, eriyip yok olacak olanın benlik (nefs) olduğu, zira benliğin asli olmadığı, hadis olduğu yönündedir. Benlik kazanılmış veya edinilmiştir. Sonradan olan ortadan kalkmaya yazgılıdır. Mistik bu yitirilişi hayattayken başarmayı ve kendisine emaneten edileni aslına rücu etmeyi gaye edinir. Denir ki benlik ifna olursa, “Ben” zahir [...]
Nasıl Düşünüyoruz? (Aklın ve Varlığın Temel İlkeleri)
Aklın ve Düşünmenin Ortak Zemini İnsanlar hem zaman içinde hem de bulundukları yer olarak ayrık ve çok uzaklarda olsalar da birbirlerini anlayabilir ve iletişim kurabilirler. Eski Roma’da yaşamış Stoacı filozof Epiktetos’un bir öğrencisi, dinlediği dersleri kendi ifadesi ile “sözcüğü sözcüğüne” yazıya dökmüştür, bu notların bir bölümü günümüze kalmıştır. Epiktetos hocanın 1900 yıl önce söylediği sözler bugün okuduğumuzda bize sanki daha dün söylenmiş gibi canlı ve anlamlı gelir. Çok farklı ülkelerde [...]
Felsefe ve Soru Kavramlarının İlişkisi
İşlevi sorgulama sanılan felsefe kavramının, sorgulama yeteneği sorgulanmalıdır. Sorgulama yüklemi felsefeye has bir yüklem midir? Belirli bir varlığın açık seçik bilgisini o varlığı oluşturan nedenlerin açık seçik bilgisi verir. Aynı yordamla “belirli” bir yokluğun bilgisini de o yokluğun açık seçik nedenleri verir. Belirli bir varlığın ve belirli bir yokluğun var olup olmadığını kavramı yoluyla, belirli bir kavramın varlığını ya da yokluğunu ise, onun varlığının varlığı veya yokluğunun varlığı yoluyla bilebiliriz, [...]
Dünyanın İlk Tapınağı: Göbeklitepe*
Derleyen: Cem Gençler İnsanın Kendini Bilme Hikâyesi İnsanlık, bilişsel ve kültürel ilerlemelerini yazının icadı ve anıtsal yapılar inşa ederek belirgin hale getirmiştir. Homo sapiens, yani “bilen insan”, yaklaşık 200.000 yıl önce ortaya çıkmıştır. İnsan, evrimsel süreçteki en büyük ilerlemesini yaklaşık 5.000 yıl önce gerçekleştirmiştir. Bu dönemde çivi yazısı gibi yazılı sistemler gelişmeye başlamıştır. İnsanlık tarihinin kaydedilmesiyle yazılı tarih doğmuştur. Göbeklitepe, 12.000 yıl önce inşa edilmiştir ve bu dönemde insanlık için [...]
Tasavvufta “Aşkınlık” Kavramı Üzerine
Tasavvuf düşüncesinde “aşkınlık” kavramının, insanın dünyevi benliğini aşarak ilâhî hakikate ulaşma çabasını kapsayan çok katmanlı bir kavram olduğu söylenebilir. Bu kavram, yalnızca Allah’ın “mutlak” ve “idrak ötesi” gibi niteliklerini değil, aynı zamanda insanın kendi beşerî sınırlarını aşarak ilâhi olana yönelmesini de ifade eder. Aşkınlık, hem ontolojik hem epistemolojik bir terimdir. Varlık bakımından Tanrı’nın mahlûkattan farklı oluşunu (tenzih), bilgi açısından ise insanın kendi sınırlı anlayışını aşarak Tanrı’yı deneyimlemesini ifade eder. Aşkınlık [...]