Yaydık hikmet örtüsü,
Kurduk nimet sofrası,
Besmeleyle oturduk,
İkram; şifâ çorbası.
Allah rızıklar verdi;
Besmeleyle ye dedi;
Besmelesiz yenen şey
Bana erişmez dedi..
Lokmalar bir tohumdur,
Bu vücut bir tarladır,
Besmeleyle ekersen;
Verir “hikmet meyvası”.
Gizlenmiştir lokmaya,
İblis fitne sokmaya,
Besmeledir ilâcı,
Ona gelir bu acı.
Ehli gaflet ne bilsin?
Besin görür lokmayı..
Fazla fazla yemekle
Sanır çok yaşamayı..
Lokma besindir ama
Arzular kavuşmayı..
İnsan denen vatana
Candan teslîm olmayı…
Hakk’a dertlendi kurban
İnsandadır tüm esmâ’n,
Biz de mahrumuz bundan
Hak, sen teslîm ol! dedi.
Önce kesileceksin,
Sonra pişeceksin..
İnsanlarca yenince
Esmâ’na ereceksin!
Bu vücut alemine
Ne canlar gelir gider..
Kimi Cânân’ı bulur,
Kimi bilmeden gider.
Evrenledir bu devrân
Şaşmadan yürür kervân..
Molla ilmim var, deme!
İlim dolu bu meydan.
Senelerce dolandın,
Hep te yerinde kaldın.
Söyleyeyim bir söz sana;
Kaba idrâka daldın.
Bilirim ben, ben! dedin,
Ham meyvâyı çiğnedin
Adımın doğru değil,
Her yerde tökezledin..
Bayrak açtın meydanda,
Bu hâlden kime fayda?
Kudsiyeti var onun!
Kullanılmaz her yanda.
Hakkın yakîn namazı
At içinden marazı..
Temiz kul olmaya bak;
Olsun Allah da râzı.
Biri düşse batağa,
Sen, uğraş çıkarmağa
“Allah kuludur” denir;
Hayır sever olmağa..
HAK DOST’a kâfir dersin,
Kimseyi beğenmezsin!
Sarık, sakalı varsa,
Tam Müslüman, bu dersin.
Kimseye kötü denmez
Çünkü kalbi bilinmez,
Molla, surete bakıp,
Yanlış hüküm verilmez!
Sözlerimizden murad,
Hak’la sürsün ömürler..
Işık yakmaksa niyet,
Aydın olsun gönüller..
Çorbamızı kaynattık..
Hikmetler var içinde;
Arzu edip içenler,
Şifâ bulsun kendinde.
Yanlış, kusur, ettiysek..
Eğri, doğru, dediysek..
Kusurumuz affola;
Bayram mübârek ola..