Mısır uygarlığında firavunlar (kelime anlamı: büyük ev), inisiyasyon yoluyla “Tanrı Kral” olarak yetiştiriliyorlardı. Daha sonra bu dönem yerini inisiyasyonun ritüelini canlandırmak suretiyle Hanedan firavunların –kan bağı veya akrabalık vesilesi ile oluşan– topluma egemen olmasına bıraktı.

Mısır firavunları çoğunlukla zorba, baskıcı, savaşçı ve acımasız kişilerdi. Ortak özellikleri, Mısır’ın çok tanrılı dinini benimsemeleri ve bu din sayesinde kendilerini tanrılaştırmalarıdır.

Ancak Mısır uygarlığında bir tek firavun vardır ki diğerlerinden çok farklıdır ve yaşadığı dönemde ilk büyük devrimi yapan Tanrı Kral’dır.

Bu firavun tek bir yaratıcıya inanılması gerektiğini savunmuş ve bu yüzden özellikle çok tanrılı dinin gizli istismarcıları olan Amon rahipleri ve bunlara destek veren bazı askerler tarafından büyük baskıya maruz kalmış ve sonunda da zehirlenerek öldürülmüştür.

Bu firavun M.Ö. 1375’te tahta geçmiş olan 4. Amonetheb’dir. Tarihçi Ernest Gombrich şöyle yazıyor:

“Eski geleneğin kutsadığı birçok alışkanlığı kaldırıp, halkının garip bir biçimde betimlenmiş sayısız tanrısına saygı göstermek istemedi. Onun için tek bir yüce tanrı vardı o da “Aton”           Güneş, Kozmik Ün, Varlığın Efendisi idi.”

Halkın inanç sistemini çok tanrılı dinden ayırarak tek tanrı anlayışını ilk kez ortaya koydu. Kendi adını da İKNATON –İKN-AT-ON– Aton’un Hizmetçisi, Aton’ca kabul edilen, Aton’a boyun eğen –Amon’un hoşnutluğu– olarak değiştirdi.

Ancak Teb şehrinin önde gelenleri bu dini tebliğ etmesine müsaade etmediler. İknaton ve ahalisi Teb şehrinden uzaklaşarak Tell-El-Amarna’ya yerleştiler. Burada Akh-Et-Aton adında yeni ve modern bir şehir inşa ettiler. Amon çok tanrılı Mısır dininde en büyük toteme verilen isimdi. Amon AM-ON “Kozmik Sevgi” anlamında, Aton ise İknaton’a göre “Göklerin ve Yerin Yaratıcısı” idi.

Bu gelişmelerden hoşnut olmayan Amon Rahipleri, ülkenin içinde bulunduğu bir ekonomik krizden faydalanarak İknaton’un gücünü elinden almak istediler. Düzenlenen bir komplo ile İknaton zehirlenerek öldürüldü. Ondan sonra gelen firavunlar da hep rahiplerin etkisinde kaldılar.

İknaton’dan sonra başa asker kökenli firavunlar geçti. Bunlar eski geleneksel çok tanrılı dini yeniden yaygınlaştırdılar ve eskiye dönüş için çaba harcadılar.

İKNATON’un şiiri

 

Tanrı uludur, birdir, tektir.

Ondan başkası yoktur,

Bir tanedir.

O’dur her varlığı yaratan.

Bir ruhtur Tanrı, görünmeyen bir ruh…

Ta başlangıçta vardı Tanrı,

Tek varlıktı O.

Hiçbir şey yokken O vardı.

Her şeyi o yarattı,

Ezelden beri süregelen varlığı…

Ebediyete kadar sürecek,

Gizlidir Tanrı, kimse görmemiştir Onu.

İnsanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman.

Ayla Pakkan
+ Son Yazılar