Bu yazı http://gizliilimler.tr.gg adresinden alınmıştır.
İchthys (ichtys, icthys ya da ikhthus), Yunanca “balık” anlamına gelen kelimedir. Kesişen iki yay parçası içeren bir sembolü tanımlamakta kullanılır, bu sembolün ismidir. Bir balığı andıran sembol, ilk Hıristiyanlar tarafından kullanılan gizli bir semboldü.[1]
Hıristiyanlığın ortaya çıktığı ilk dönemlerde Roma İmparatorluğu’nun pagan inanışından dolayı bu yeni dinin yasaklanması nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bunun sebebi de Hıristiyanlıkta , “İsa Mesih Tanrının Seçilmiş Oğlu” cümlesindeki baş harflerin Yunanca balık anlamına gelmesidir.[2] Hıristiyanlığın yasak olduğu dönemlerde bu sembolü ilk Hıristiyanlar, birbirini tanımak için kullandılar.
Hıristiyanlıkta balık, Hz. İsa’nın sembolüdür. Yunanca Ichthus ya da Ichthys kelimesi, “İsa Mesih, Tanrı’nın seçilmiş Oğlu” anlamına gelen Yunanca “Iesous Christos Theou Uios Soter” (Ing. : Jesus Christ God’s Son Saviour) cümlesindeki kelimelerin baş harflerinden meydana gelmiştir.[3][4]
Balık sembolü kendilik olarak İsa’ya işaret ettiği gibi Tanrı’yı da sembolize etmektedir.[5]
Hıristiyanlardan önce de çeşitli anlamlarda farklı şeyleri temsilen balık sembolleri kullanılmıştır. Yine de bir balık sembolünü en yoğun kullananlar, bugünkü bulgu ve bilgilere göre, ilk Hıristiyanlardır.[1]
Balık, saldırgan tanrı tanımazların arasındayken Hıristiyanların aralarında kullandıkları gizli bir işaret oldu. Sembol erken Hıristiyan dünyasında dördüncü yüzyılın sonuna kadar sıkça ortaya çıkmıştır ve sembol ile ilgili diğer pek çok açılım daha mevcuttur. Vaftiz suyuna daldırma sembolüne Latince “pistina” denir, kelime anlamı ise balık gölüdür ve İsa’nın 12 havarisinden balıkçılar olarak bahsedilir. Ayrıca balık hâlâ bazı Yeni Yıl geleneklerinde olduğu gibi iyi şansın sembolüdür. Bir diğer yoruma göre balık “Balık Çağı”nın koşullarını içermektedir:
M.S.7’de (İsa’nın gerçek doğum tarihi olarak kabul edilir) Jüpiter ve Satürn gezegenlerinin altın kavuşumu Balık burcunda üç kez gerçekleşmiştir ve baharın başlangıcı balık burcunda meydana gelir; İsa, Balık Çağı’nın ilk tezahürü olarak kabul edilir. Balık, ekmek sembolüyle birlikte birliği sembolize eder. Spekülatif Hıristiyan Teologlar Nuh Tufanı sırasında balıkların Tanrı’nın gazabından muaf tutuldukları konusunda tartışmaktadırlar. Ortaçağ Sanatı’nda ismi Trinacria olan bir efsanevi balıkçı tek kafası olan üç bedene sahiptir ve Trinite’nin sembolü olarak yorumlanmaktadır. Balıklar azizlerin yaygın olarak bilinen amblemleridir.[6]
Balık dış görünüşü bakımından, genellikle iki yayın birleşmiş biçimini oluşturan baş ve gövdesine, hareketinde en önemli etken olan kuyruğun eklenmesiyle, üç kısımdan oluşan bir canlıdır. Sembolizmde kullanılmasını sağlayan en önemli özelliği, esir ve tesiri simgeleyen bir akışkan olan suda yol alabilmesidir. Bu ortamda, kara hayvanları gibi yalnızca bir düzlem üzerinde hareket etmez, dikey olarak yukarı aşağı hareketlerde yapabilir. Yani her yönde yol alabilir. Balıklar çok yumurta yaparlar. Gruplar halinde yaşayan bazı balıklar, dış bir etki karşısında kütlesel yani ortak tepki verirler. Balık sembolü bazen tek başına bazen de bir ırmakta, bazen sıçrarken, bir gemiyle, avlanırken veya başka sembollerin eşliğinde tasvir edilirler. İbranice ve Arapçada balık ve balina anlamına gelen bir sözcük “nun” dur. Kimilerine göre vaktiyle “yunus” anlamına da gelen bu sözcük, aynı zamanda Arap alfabesinde yarım daire ya da hilal biçimindeki bir yaydan oluşan harfin adıdır.[7]
Eski Mısır’da; iki balık yaratıcı prensibin, Nil’in bolluğunun, doğurganlığın, İsis’in ve Hathor’un simgesidir. Kadim Mısır’da balık halk tarafından yeniliyordu ancak rahiplere ve krallara yasaklanmıştı. Balık sembolü, Tanrıça Ishtar’la ilişkilendirildiği haliyle dişil olanı, sevgiyi ve doğurganlığı sembolize eder. Eski Mısır Tradisyonunda Ant adlı balık Ra’nın gemisinin önünde gider. Dogon Tradisyonunda ise Sirius yıldız sisteminden inen gemi balık biçiminde tasvir edilir. Nommo’nun Gemisi (Dogon Tradisyonu’nda Sirius Yıldız Sistemi’nden Dünya gezegenine gönderilenleri ifade eder) ile ilgili bilgilerde balığın koni ya da üçgen biçimindeki kafasının Sirius B yıldız ile gemi arasında gidip gelmekte olduğuna anlattığı gibi astronomik olarak da Köpek Takım Yıldızının diziliş şeklini gösterir. [6]
İchthys antik deniz tanrıçası Atargatis’in oğluydu. Farklı kültürlerde ve mitolojilerde denk düşen kişilikler ve balık sembolleri anlam ve kullanım açısından farklılık gösterse de genelde bereketi temsilen, cinsi vurgulara sahipti. Bunun bir örneği Mısır mitolojisinde görülebilir. Bereketi temsil etmesinin yanı sıra balık belirli kültürlerde reenkarnasyon ve hayat(ın veya hayat gücünün) sembolü olmuştur.[1]
Pek çok tradisyonda yeri olmasına karşın en çok Hıristiyanlıkta yeri olan balık sembolü, doğurganlık, doğurmak, yenilenmiş ve desteklenmiş yaşam ile, yaşamın kökeni ve korunması olarak suların gücü ve su unsuru ile, Ana Tanrıça’nın tüm yanlarıyla, ayrıca anne olarak ve ay ilâheleriyle ilişkilidir. Balık, esir ve tesiri simgeleyen suda yaşar. İbranicede ve Arapçada “nun” kelimesi balık ve balina anlamına gelir. Bu sözcük Arap alfabesinde yarım daire ya da hilal biçimindeki bir yaydan oluşan harfin adıdır ve Eski Mısır’da içinde balıkların, gemilerin, kayıkların tasvir edildiği süptil okyanusun adı olarak geçmiştir.[6]
Balık Hıristiyanlıkta vaftizin, ölümsüzlüğün, yeniden doğumun sembolüdür. Şarapla birlikte ele alınan kutsal balık ve bir sepet ekmek Aşai Rabbani Âyinini ve Hıristiyan Sanatı’ndaki son akşam yemeğini temsil etmektedir. Latin kilisesinde balık İsa’yı temsil etmektedir, ancak Yunan Ortodoks kiliselerinde böyle değildir. Birbirine dolaşmış üç balık Trinite içindeki vaftizi sembolize eder. Roma yeraltı mezarlarındaki Erken Hıristiyan duvar resimlerinde balık Kutsal Birliği sembolize eder ve Son Akşam Yemeği tasvirlerinde balık masada ekmekle ve şarap kadehiyle görülür. Papanın mührü olan yüzük, balıkçının yüzüğü, Petrus’un mucizevi balık ağlarını çekişine ve İsa’nın şu sözlerine gönderme yapar: ”Bundan sonra insan avlayacaksın”.[8]
Bu sembolizmle ilgili yorumlamanın bulunduğu Sadıklar Planı-Ruhsal tebliğlerdeki (RM Yay.) ifadelere göre İsa Peygamber’in babası ve Rabbi diye çağırdığı Vicdan Planı’dır. Bu plan kainatın müsbet, ışık, hayır, yüce, iyilik tarafıdır. Su ise bu planın fiil haline geçmiş durumu, uygulaması olmaktadır. [6]
Yeni Ahit’te balıkla ilgili pek çok sembol bulunur. Pasif Balık özellikleri, Hz. İsa’nın öğretisinde öz olarak evrensel sevgi, kendini geri plana alma ve hizmet olarak vurgulanır.[9]
Balık sembolü ile ilgili olarak İnciller’de şu pasajlar geçmektedir:
“Yunus, nasıl üç gün üç gece o koca balığın karnında kaldıysa, İnsanoğlu da üç gün üç gece yerin bağrında kalacak”.[10]
“Öğrenciler burada beş ekmekle iki balıktan başka bir şeyimiz yok ki dediler”. [11]
“İsa onlara, ardımdan gelin, sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım dedi”. [12]
“Bunu yapınca öyle çok balık yakaladılar ki, ağlan yırtılmaya başladı”.[13]
“Kendisine bir parça kızarmış balık verdiler”.[14]
“İsa, çocuklar balığınız yok mu? diye sordu. Yok cevabını verdiler”.[15]
“Her canlının eti aynı değildir. İnsanların eti başka, hayvanların eti başka, kuşların ve balıkların eti başka başkadır”.[16]
Hz. İsa, devamlı olarak suyun derinliklerinden insanoğluna kurtuluşu getiren bir balık gibi tasvir edilmiştir. Ayrıca Hz. İsa, göstermiş olduğu mucize ile birkaç balığı çoğaltmak suretiyle, kendisini dinlemeye gelen oldukça kalabalık bir halkın karnını doyurmuştur. Balık, ayrıca Evharistiya âyinin de esasıdır. Evharistiya âyininde ekmek gibi balık da Hz. İsa’nın bedenini sembolize eder.[17][4]
Balık sembolünün Hıristiyanlar tarafından nasıl kullanılmaya başlandığına dair birçok hipotez olsa da hiçbirinin kesinliği kanıtlanamamıştır. Yine de bu hipotezlerden en büyük ihtimali barındıran, Hıristiyanlığın kutsal metinlerinde geçen bir ifadenin balık sembolizmine yol açtığıdır; Hz. İsa, mucizevi bir şekilde 5000 insanı ekmek ve balıkla doyurmuştur.[18] İchthys belki de Hz. İsa’ya “insan balıkçısı” gibi bir gönderme yapmaktaydı ya da Yunanca ΙΧΘΥΣ harflerinin (Iota Chi Theta Upsilon Sigma) oluşturduğu, Hıristiyan inancının bir ifadesiydi. “Ιησοῦς Χριστὸς Θεοῦ Υἱὸς Σωτήρ” (Iēsous Christos Theou Huios Sōtēr: ”İsa Mesih, Tanrı’nın Oğlu, Kurtarıcı”).[1]
Eski Hıristiyan mezarlıklarında haç yoktu. Mezar taşları üzerinde kuzu şekilleri veya omzuna kuzusunu almış çoban figürleri ya da sadece balık temsilleri bulunurdu. Mezarlıklarda haç daha sonraları kullanılmış, ama bugünkü gibi çarmıha gerilmiş İsa tasvirleri mezarlıklara gene de konulmamıştı. Çarmıha gerilmiş İsa imajları ancak 8. ve 9. yüzyılda ortaya çıkmıştır.[19]
Her ne kadar doğrudan kanıt bulunmasa da, ichthys mistik/matematiksel sembol Vesica Piscis’in bir adaptasyonu da olabilir. Matematikçi ve mistik Pisagor’un da belirttiği gibi, vesica piscis’in uzunluk-yükseklik oranı 153:265’dir ki bu “balığın ölçüsü” olarak adlandırılan mistik kabul edilen bir sayıdır. Bir İncil kıssasına göre Hz. İsa havarilere balık tutmada yardım ederken kendisi tam olarak 153 balık tutmuştur.
Bunların dışında birçok hipotez daha bulunmaktadır.
Modern Hıristiyanlar sembolü bir rozet olarak kabul edip, çoğunlukla içinde “JESUS” (İsa) yazılı bir şekilde kullanmaktadırlar. Özellikle bazı Batı ülkelerinde arabalara yapıştırılan sembol çevreye arabanın sürücüsünün veya sahibin Hıristiyan olduğunu vurgulamakta kullanılır. Tarihte de, sembolün içinde Yunanca “ΙΧΘΥΣ” yazılı olarak veya yine içinde küçük bir haç ile kullanıldığı, tasvir edildiği olmuştur.
20. yüzyılın sonlarında sembol birçok parodiye sahne olmuştur. Özellikle de ichthysin Hıristiyan sürücüler tarafından tampon yapıştırmalarında kullanılmasının yaygınlaşmasıyla, farklı düşünce ve kesimlerden insanlar da buna karşılık olarak sembolün farklı düşünceleri temsil eden sürümlerini çıkarmışlardı.
Bu parodilerin en ünlüsü Darwin balığı’dır; sembol içinde “DARWIN” yazan ve bir çift ayak taşıyan bir ichthys’tir. Bu sembol Hıristiyanlıktaki (dini) yaratıcılık teorisine karşı evrim teorisini vurgulamaktadır. Balığın altına çizilmiş bir çift ayak bir tür evrimi temsil etmektedir ki zaten çoğunlukla balığın içine yazılan “DARWIN” kelimesi evrim kuramının kurucusu Charles Darwin’e gönderme yaparak sembolizme çok daha belirgin ve açık bir biçim vermektedir. Ayrıca her Hıristiyan’ın yaratıcılık kavramına inanmadığı da not edilmelidir. Bu sembol (Darwin balığı) din ile alay ettiği için çeşitli çevrelerce eleştirilmiştir.[1]
Kaynakça:
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/İchthys
[2] http://www.ajansses.com/2015/4/balik-sembolu-ve-hr…
[3] Heather Child-Dorothy Colles, “Christian Symbols Ancient and Modern”, London, 1971 s. 12;
[4] Yrd. Doç. Dr. Galip Atasagun, “Hıristiyanlığın Tanıtımı, Yorumu ve Kurumsallaşmasında Sembollerin Yeri”, Selçuk Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dergisi, Konya 2000, sayı:10, s.188.
[5] Arş. Gör. Veysel Şahin, “Aytmatov’un Beyaz Gemi Romanında Ötelerin Çağrısı ve Kaçış”, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Ankara, s.283-291.
[6] http://www.astroset.com/bireysel_gelisim/ sembol/s30.htm
[7] http://www.okultizm.net/Konu-Balik-Sembolu-ve-Anla…
[8] Luka 5:1-11
[9] http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/138762…
[10] Matta, 12/40.
[11] Matta, 14/17.
[12] Markos, 1/17.
[13] Luka, 5/6.
[14] Luka, 24/42.
[15] Yuhanna, 21/5
[16] Korintoslulara 1. Mektup, 15/39
[17] Ann Dunnigan, “Fish”, The Encyclopedia of Religion ([-XVI), V/346-347;
[18] bkz. Matta 14:15-21, Luka 9:12-17 ve Yuhanna 6:4-13
[19] http://toplumvetarih.blogcu.com/hiristiyanlikta-ba… http://gizliilimler.tr.gg/%26%23304%3Bchthys–k1-B… html