Felsefenin Yolu İletişimden Geçen

Sayı 7 - İletişim Sorunu

İletişim, sayesinde organik canlılığın mümkün olduğu, organize sinirler yoluyla gerçekleşen iki yönlü/bildirişimli bir etkileşimdir. Buna göre, iletişim, etkileşimli organik yapıların temel diyalektik dirimsel sürecidir. Organizmada iletişimi mümkün kılan etkileşimin gerçekleşmediği organlar iletişimden yoksundur; felçlidir. Buna göre, organları felçli olan bünye, yetkin bir iletişime yeteneksizdir.

Düşünme, tikel nesnelerden varlığın bütününe dek genişleme eğilimi gösteren, diyalektik dirimsel bir zihin hareketidir. Bireyin zihninde başlayan düşünme hareketi, tikel nesnelerin “öz’leriyle “an”da etkileşime geçer ve varlığın bütün boyut ve tarzlarıyla iletişimde bulunur. İnsan bu iletişimle bir “varlık düşüncesi” (ontoloji) üretir. Bunu varlığın bilgisi (epistemoloji), ahlak, siyaset vs. izler. Böylece felsefi bir kavrayış iletişimle mümkün olur.

Varlığın doğasına uygun bir felsefi kavrayış, ancak zihni bir etkileşim ortamında, varlığın bütünüyle kurulan iletişimde mümkün olmaktadır. Böylece, varlık “an”da kavrandığı ve hiçbir oluş durumu ihmal edilmediğinden, vicdanlılık, bilinçlilik ve duyarlılık gibi insani niteliklere kavuşmak mümkündür.

İnsan zihninin, varlığın doğasına uymak suretiyle, bir düşünce kurgusu üretmesi bize gerçek felsefenin doğasını verir: Gerçek felsefe, varlığın diyalektik, dirimsel doğal ve doğa-üstü doğal gerçekliğine uygun olan felsefedir. Felsefe, varlığın hakikatiyle zihin dolayımındaki iletişimdir; felsefe, bütün süreç ve özellikleriyle iletişim sonucu varlığın düşüncedeki (teoria’daki) yansımasıdır. Bu durumda gerçek felsefe ile iletişim eşanlamlı olur. Felsefe ya da iletişim zihin gerçekliğinde varlıkla kurulan irtibatta bütünleşmektir. “Sevgi”nin doğduğu nokta işte burasıdır.