Kültür ve anlayışın gelişimi yolu ile tasavvuf ve çeşitli öğretilerde açıklanan gelişim hallerini deneyimleyerek bir ahlak ve ideale ulaşılabilir ki bu içinde yaşadığımız toplumu da kapsadığında […]
İnsanlık tarihi boyunca görülmektedir ki; insanlar öncelikle hayatta kalabilmek, sonrasında ise “nitelikli, ideal bir yaşam sürdürebilmek” için sürekli emek harcamışlardır. Böyle bir amaca ulaşmak mümkün olmadığı […]
Ortada bir tencere, boş mu dolu mu bilen yok… Her kültürün, dolayısıyla o kültürün yetiştirdiği zihnin, kendi değerlerinin ya da korkularının ürettiği ütopyaları ya da distopyaları […]
Bu yazı 26.09.2018 tarihinde Gazete Duvar’da yayımlanmıştır Kelime anlamı “hiçbir yer” anlamına gelen ütopya gelecekle bağlantılı, varolan gerçekliği aşma tutkusudur. Özlemi duyulan bir yaşam biçimi hayalidir; […]
1932 yılında yayımlanan Cesur Yeni Dünya, Avrupa’nın içten içe kaynadığı, bununla beraber Birinci Dünya Savaşı sonrası, İkinci Dünya Savaşı öncesi yazılan bir kitap olması nedeniyle ayrı […]
Ütopya Tutuculuğu: “Utopia’da öğretmenin işi bütün görgü ve bilgisini körpe yaşta çocuğun kafasına Cumhuriyeti koruyacak olan sağlam ilkeleri yerleştirmeye harcamaktır.” Thomas More Ütopya Ötekileştirmesi: “Bunda da […]
İyiliğin, güzelliğin, doğruluğun arzulanması ve ona erişilememesi ironik bir durumdur. Bu ironik varoluşu Yok-Yer Hanım ve Mükemmel Efendi’nin izdivacı olarak hayal edebiliriz. Acaba bu ilişkiyi tarif […]
Toplumsal ütopyalar, insanın zengin hayal gücünün ürünleri ama bu ürünler yaşanan somut koşullardan hızını alıyor. Bilim ve teknolojideki gelişmelerin bizlere kolaylıklar sağladığı yadsınamaz bir gerçek. Fakat […]
Ütopya, genel mahiyetiyle gerçekleşmesi mümkün olmayan bir devlet biçimi olarak tanımlanır. Buradaki mümkün olmayan gerçeklik saptaması, nihai gerçekliğine erişememesi anlamındadır. Zira gerçekliğine erişen “tamamlanır” ve tamamlanan […]