GİRİŞ
Kabala, Yahudiliğin gizemli ve gizli bir görünümüdür. Tanrının nitelikleri, evrenin doğası ve insanın yazgısı hakkında sürekli bir öğrenimdir. Sakıntılı bir gelenek ile yüzyıllar boyunca aktarılan söylence-bilimsel ve metafiziksel düzenlemeleri dönemsel olarak ve tinsel gereksinimlerini karşılamak için Tanrısal esinle bildirilir.
KABALİSTİK EĞİTİM
Fiziksel ve ruhsal köleliğin düzgülü durumundan çıkış da, Mısır’dan çıkış gibi birçok aşamayı içerir. Benliğin ve bedenin başatlığına veda etme çabası boyunca bunalım ya da sıkıntıların dramatik bir serisi çoğunlukla insan hayatını alt üst eder. Özgün örneği; birinin içtenliğine, toplumsal konumuna, mesleğine ve iyeliklerine göre değişen bir ilişkidir. Bu değişim birinin tek başına kolayca kalınabileceği bir şey olmadığı için Musa gibi bir öğretmen ve Musevîler tarafından simgeleştirilmiş bir grubun huzurunda olmak gerekmektedir.
Üstelik, şikâyetçi olan İsrailliler tarafından simgeleştirilmiş bazı alışkanlıklara, isyana ve “farkındalıksız” halin lüks hayatına geri dönüş özlemine rağmen Kızıldeniz bir kez geçilmiştir ve geriye dönüş yoktur. (Çıkış 16:1-3; ve Elim’den göç ettiler ve İsrailoğulları’nın bütün cemaatı, Mısır diyarından çıkışlarından sonra, ikinci ayın onbeşinci gününde Elim ve Sina arasında olan Sin Çölü’ne geldiler. Ve İsrailoğulları’nın bütün cemaatı, çölde Musa’ya ve Harun’a karşı söylendiler; ve İsrailoğulları onlara dediler: Keşke Mısır diyarında, et kazanları başında oturduğumuz zaman doyuncaya kadar ekmek yerken RABBİn eliyle ölse idik; çünkü bütün bu cemaatı açlıkla öldürmek için bizi bu çöle çıkardınız.
“Öncülerinin kılavuzluğu altındaki bir grubun üyeleri birbirlerini «köleliğe» geri dönüşten alıkoyarlar”. Bu sadece grup içinde değil aynı zamanda günlük yaşamda da uygulanan Kabalistik çalışmayla yapılır. «Hizmet etmek» ve «dua etmek» anlamına da gelen bu yöntemin tarzı ya da İbranice’deki karşılığı ile AVODAH, ağaç modeline dayandırılmıştır. Dört öğesel durumun kılgısal karşılaştırılmasını ilişkilendiren ilk evre Malkhut Sefirahı’nın etrafında odaklandırılır. Burada, böyle özdeksel sorunlar belirli bir anda belirli bir yere varırken alıştırma olarak ele alınır. Bu yüzden de günlük şeylerdir. 18.yy’da, bir Kabalist’in “Ben öğretmenimin ayakkabılarını nasıl bağladığını izlemeye gelirim” dediği gibi. Bu insana öğesel dünyanın ivegen farkındalığını geliştirmek ve değişen fiziksel herşeyin, değişimin nasıl bir süreklilik içinde bulunduğunu fark etmesine yardım eder. Fiziksel evrende ve insanın kendi bedeninde gerçekten bulunan tüm Dört Dünya gerçekleştirilinceye dek bu duyarlılık arttırılır. Diğerlerinin ve öğretmenin yardımıyla, bir sonraki aşama, Yesodik benliğin doğasının saptanması olacaktır. Bu, grubun farklı üyeleri tarafından özel eğitimleri, ön yargıları ve kusurları ile renklendirilmiş olan kendi düşünceleri, duyguları ve oyun yöntemlerinden verilen örneklerle yapılır. Benliğin Yesodu’nu besleyen ve bitkinin ulu üçlüsünü ya da ruhun alışıldık sürecini oluşturan bu üç katlı bakış için dayanak, üç küçük üçlü içindedir. Bu yöntemde öğrenci, davranışları ve duyguları uyaran ruhun etkin yanını, duyguları denetim altında tutan ve derin düşünceyi yöneten edilgen yanını gördüğü için, kendi içinde çalışmakta olan AĞACI bilen ve o’na bilinen olur. Kabala’da “yöntem”; davranışın, sadakât ve dalıncın çalışması olarak isimlendirilir. Burada öğrenci kutsal bir eylemin yerine getirilmesi – olasılıkla yürekte bir duanın söylenmesinden önce bir kandilin yanması – ya da Kabalistik bir düşüncenin, bir hafta boyunca göz önünde bulundurulması gibi değişik alıştırmaları uygular ve bunun sonunda da gruba yorum ve karşılaştırma için bir yazanak verir. Bu yöntemde, öğrenci herşeyden önce bir düşünen, hisseden ya da yapan eden olduğunu algılasın ve herhangi bir eksikliği tamamlamak için diğer iki ben merkezli üçlüler üzerinde çalışabilsin diye, kendi benlik tipi ve onun dengesizlikleri ile tanışır.
Bir sonraki aşama, bio-psikolojik işlevin iki Sefirotu’nun, Hod ve Nezah’ın, niteliklerinin gözden geçirilmesi olacaktır. Etkinliklerinin geniş çeşitliliklerinden dolayı özellikle bu iki Sefirot’u tanımlamak zordur. Kabalistik bir grubun organizasyonu içinde, bu iki Sefirot kuram ve kılgı arasında düşünbiçimsel bir ilişki kurar. Kurum; öğrenme, denetim ve geribildirim yöntemleriyle bağlantılı olduğundan Hod’daki Form’un edilgen sütununa yerleştirilir. Bu kendini, sayılar ve sözcüklerin sınanmasının yanısıra, Kabalistik şekiller ve konuların çalışılmasıyla da açıklar. Bu, aynı derecede, bir meselin ayrıntılı çözümlemesi ya da yinelenen bir ilkedeki bilgiler toplamının nasıl belli bir Sefirah’ta yer ettiğini görmek için olabilir. Yansıtıcı karşıtı olarak etkin olan Nezah’ın gücü kılgı ile bağıntılıdır ki bu da birçok yolla belirlenebilir. Sefirotik bir üçlüyü anımsatmak için grup içinde temsil edilen özel bir ritüel tasarlanabilir ya da gerçek hayatta Kabalistik ilkelerin kılgısal bir alıştırması olabilir – tıbbî ya da meslekî sorunlara karşı Ağaç’ın metafizikselliğin uygulanması gibi – Aynı şekilde, insan ve Tanrı’nın BİR’liği gibi, Kabalistik kurama dayandırılan bir yapı ya da törensel bir konu esnasında verilen özel bir dikkatle yapılandırılabilir.
Grupta ortaklaşa ya da kişisel Yesod öğrenciye ilişkin öğretmen (Maggid), Tiferet’te izleyici durumunda bulunur. Tıpkı Musa’nın köle akıllı Musevîler’e yaptığı gibi öğretmen öğrencilerin şimdiye kadar ilkelendirilmemiş benliklerine karşı nefsin kılavuzu olarak davranır. Yalnızca Maggid’in kendisi tarafından değil, aynı zamanda, onun içinde izlenen yolun üstünden geçen Ağaç grubunun diğer Sefirotlarından gelen yönergeler, Süleyman Peygamber’in konumundan verilir. Bu yöntemde Maggid’in kişisel dengesizlikleri denetlenir ve çoğunlukla daha yüksek dünyalardan aşağıdaki öğrencilere bir akış geçer. Yine bu yöntemde öğrenim dizisi tamamen farklı bir boyut ve ölçüyü üstlenir. Bazı büyük Kabalistler, Tanrısallık ve insanlık arasındaki bağlantı olan Eliyah tarafından düşündürüldüklerini ifade etmişlerdir. Eliyah, iç-eğitim Ağacında, bedenin KETER’i ile ruhun TİFERET’ini tanıştıran, tin Dünyasının MALKHUTU’nun olduğu yerdedir. Böylece, aşağıdaki tüm dünyalar dizisi en yüksek üyelik olan METATRON’dan çabuk kavrayan olduğu taktirde en alçakgönüllü öğrenciye dek Kabbala açığa vurulur ve kabûl edilir.
Öğrenci, kendi içinde Tiferet aşamasına ulaştığı zaman, farkındalığın üçlüsüne ne zaman isterse geçmeye yetecek kadar arzuyu geliştirdiği zaman kendisinin uygulayıcı öğretmeni olur. Bu, türenin ilkesini ve merhametin hoşgörüsünü devindiren can üçlüsü (Hesed, Gevurah ve Tiferet) ile bağlantıya geçildiğindedir. Şu anda ne yaptığını bilen, arınmaya çalışan nefse bağlı duygusal üçlü, kimi zaman soldan “şiddet”in ve sağdan “merhamet”in hafif bir dokunuşu ile nefs tarafından algılanan duygusal daralma ve genişlemelerin kimi çelişkilerini dengeye getirir. Grubun diğer üyeleri için ve onlar tarafından uygulanan bu çalışma uzun yıllar devam eder. Kabala büyük sabır ve kararlılık gerektiren ciddî bir gelenektir. Bu temponun nedenlerinden biri herkesin kendi doğal gidişinde gizilliğini adım adım ve tamamen olgunlaştırma zorunluluğudur. Bu yöntemde öğrencinin yaşamının çalışması öğrencinin kendi ve kosmos zamanının en doğru bir anında açığa vurur. Bu zamanlama tarih içerisindeki önemli bir olayın uygulanmasına, göre görünen ve görünmeyen dünyaların gereksinimlerini karşılayan okullar ve bireylerin yazgılarını ilişkilendirir.
Grup koşullarında tinin üstteki ulu üçlüsü yeni dinler ve toplumsal devirler oluşturduğu için kozmik olaylarla ilişkilidir. (Ağacın aşağıdaki bölümlerinin daha bireysel olaylarına karşı) Burada geleneğin ve tanrısal esinin iki Sefirotu Binah (Gelenek) ve Hokhmah (Tanrısal Esin) ile Sefirahsız olan Doot, Bilgi; olayların *Tanrısal ya da bütünüyle tarihsel bir bakış açısını bu aşamaya ulaşabilen herhangibirine olanaklı kılar. Bu, kutsal kitaba ait kehanetlerde ve de kuşaklar boyunca yazılı ve sözlü olarak aktarılmış evrenin Kabalistik tasarıları içinde görülür. Yalnızca özel bir grubun ya da tarikatın içinde bir üye olmak ya da Kabala kitaplarıyla dolu bir kitaplığa üye olmak zorunlu olmamakla birlikte herhangi bir Kabala öğrencisi bu aşamalara geçiş yoluna sahiptir. Academy on High (Yüce Akademi) olarak adlandırılan okulla bir bağlantı olduğundan içsel bir kişisel ilişki geliştirilmek zorundadır. Olgusallığın bu aşaması, the Isle of Saints (Azizlerin Adası), the Inner Circle of Menkind (İnsanlığın Gizli Çemberi, ya da the Great Brotherhood of Initiates (Erginlemenin Ulu Kardeşliği) gibi diğer gelenekler tarafından isimlendirilir. O bu dünyada bir yere üye değildir onun yeri Yetzirah (Ruh)ın üst ve Beriah (Tin)ın alt bölümü içindedir. O sıradan yer ve zamanın dışındadır.
Ağaç grubunun en üstteki üçlüsü Tanrısallıkla doğrudan ilişkilidir. Hem bireyselliğin hem de grubun içindeki bu aşamalara uygun olarak. Tanrının makamına ya da Shekhinah’ın huzuruna varmak için olanaklı olan yer burasıdır. Barışın ve birliğin bir duygusu ve altın ışık tarafından çevrelendikleri ve dolduruldukları yerde içe işleyen korkuyla karışık bir saygının durumu olarak kimileri gönül borcunun bir devimi içinde bu kendiliğindendeliği deneyimler. İnsan olmak için geleneğin kanatları altında bilginin bilene ve bilinene izin verdiği ve yardım ettiği yerde, diğerleri ile veya tek başına Yehud’un ya da birliğin bu devimi Kabalist tarafından araştırılır. Kabalist gruplar genellikle ilkelendirilmiş bir ortam içinde çalışır. Sözlü gelenek olarak işleyen ve her zaman Yahudi Ortodoksluğu içinde olmayan bu gruplar dünyanın her köşesinde bulunabilir. Bu grupları bulmak kolay olmamakla birlikte doğasındaki tüm aşamaları geliştirmek isteyen insanlar Kabala hakkında çalışabileceğinden dolayı kesin olarak bir gruba girmek için davet edilmek de epeyce zordur. Kabala’dan korkan ya da büyülenenlerin çoğu onu sadece boş bir inanç ve kötü tanınan imgesi yoluyla bilir, ve kimi zaman konu hakkında bilgili bile olsa onunla ilişkiye geçmiş olanlara oranla onun gerçek doğasından haberdar değildir. Kabala yalnızca (bir iletiyi) almaya hazır olanlara kapılarını açar. Konuyu aydınlatan klasik Kabala olan Zohar’dan uyarlanan bir mesel:
Genç bir adam bir keresinde sarayın penceresinde peçeli bir prensesin betisini görür. İlk başta yalnızca meraklıdır, iki günde bir prensesi bir an olsun görmek için saraya gider. Bir süre sonra prenses genç adamı bekliyormuş gibi yolunu gözler. Zaman geçtikçe prenses genç adama karşı daha yakın olur ve konuşurlar, prenses sarayın sırlarını ve Kral babasının doğasını anlatır. Sonunda genç adam prensesin anlattıklarını deneyimleyebilsin diye daha fazla sabredemez ve evlenerek prensesle birlikte olmayı arzu eder. Bu alegoride genç adam CAN, prenses TİN, saray VAROLUŞ, ve Kral KRALLARIN KRALI’dır.
SÖZLÜK
*“BENDEN MÜKEMMEL OLMAMI NASIL BEKLEYEBİLİRSİN?
…. ÇELİŞKİLERLE DOLU OLDUĞUM ZAMAN”
RABBİ ABRAHAM IBN EZRA
İSPANYA 12. YY.
* “BİLGELİĞİ ARZULARKEN İLK AŞAMA«SESSİZLİK»,
İKİNCİ AŞAMA; «DİNLEME»,
ÜÇÜNCÜ AŞAMA «HATIRLAMA»,
DÖRDÜNCÜ AŞAMA «UYGULAMA»
VE BEŞİNCİ AŞAMA «ÖĞRENME»DİR.”
RABBİ SOLOMON IBN CABIROL
İSPANYA 11. YY.
“*KABALA’DA ANLAYIŞ KAPISININ SIRRINI BİLECEK OLAN
BÜYÜK JÜBİLENİN SIRRI (TİNSEL DÖNEMİN TAMAMLANMASI)NI DA BİLECEK.
PICO DELLA MIRANDOLA
HRİSTİYAN KABALİST
İTALYA, 15. YY.