Psikolojik ve ideolojik bir kavram olarak kabul edebileceğimiz yabancılaşmanın teorisi ve pratiği hakkında yapılan tartışmalar geçmişten günümüze dek genellikle yabancılaşmayla değil, özüne yabancılaşmış ve yabancılaşmamış ile […]
Bilim, sanat, din ve felsefe aynı Birlik’in ayrımları oluşları ve nesnelerinin ortak oluşları bakımından, ancak birlikte ele alındıklarında kavranabilirler. İnsan, maddi dünya ile ilişkisinde bilim ve […]
“Beni ben yapan bütünü kavrayamıyorum,” der Aziz Augustinus. Bu cümleyi, İsa’dan sonra 354 ile 430 yılları arasında yaşamış, Batı kilisesinin en önemli filozof-ilâhiyatçılarından olan Augustinus’un ağzından […]
Edebiyat eleştirmeni, gazeteci Malcolm Cowley (1984), 85 yaşında anılarını yazmasıyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Üniversite öğrencisiyken, ‘Ben kimim?’ diye soran öğrencileri duyduğum zaman, onları sempatiyle ve […]
W. Kaufmann, kendi dönemlerine yabancı öznelerden bahsederken Nietzsche’den ödünç aldığı: “Derin Tin”[1]* ifadesini kullanır. Bu itibarla Kafka’yı, Kierkegaard’ı, Euripides’i, Shakespeare ve Sofokles’i örnek göstererek “Eğer çağdaşlarını […]
İlk olarak 11. ve 14. yüzyıllar arasında Latince ve Orta Dönem İngilizcesinde karşımıza çıkan “alienation” sözcüğü, “mülkün e.d. sahipliğin el değiştirmesi” anlamında kullanılıyordu. Daha sonra “bağıntı […]
Yabancılaşma; 19. yy.da Hegel’in kurgul düşüncesinde varoluşsal bir mahiyet kazanarak felsefi anlamda kavramlaştığı kabul edilen, Marx’ın iktisadi temellere oturtmasıyla politik aklın eline düşen ve oradan da […]
Doğa verilidir, kendi iç yasalarının hükmü altındadır. Oysa insan bir yanıyla doğal bir yanıyla doğaya aşkın varlıktır. Doğaya aşkınlığımız onun güçlerini onun değişmez yasalarına bağlı kalarak […]
Bu yazı, 3 Ağustos 2015 tarihinde yapılan sohbetten alıntılanarak derlenmiştir. Genellikle Immanuel Kant’a kadar –gerçi antik dönemde Aristoteles’te de vardır ama– ağırlıklı olarak sanat; hep muhayyile, […]