Avrupa’da 17. yüzyılda gelişen Aydınlanma dönemi düşünürleri, aklın ve mantığın esas -hatta tek- ölçüt olması gerektiği görüşünü savunmuşlardır. Akıl ve mantığı her türlü bilginin şekillendiricisi olarak kabul etmek felsefi bir bakıştan çok, bir ideoloji olmaktadır. Zira ideoloji, kısıtlayıcı, doktrine dayalı, tek yönlü bir bakış açısıdır. 17. yüzyıla kadar din ideolojisi her türlü dünyevi ve uhrevi yaklaşımın en önemli ölçütü iken, 17. yüzyıldan itibaren sezgiler ve içe bakış küçümsenmiş, onların bilimde […]