Sınır kavramı, doğrudan “sınırlı” olma durumunu, daha doğrusu “sınırlılık”ı ya da “sınırlı” olmayı akla getirir. Öte yandan bu kavram, yine doğal olarak kavramın duali olan, “sınırsız”lığın […]
İnsan ve insanlık bedensel ihtiyaçlarını giderme telaşı içinde, gerçekte ne olduğunu ya hiç düşünemez hale gelir, ya düşür ama bulamaz ya da pek ender de olsa […]
“Onun ne olduğunu ne söyleyebiliriz, ne de yazabiliriz. Fakat sözlerimiz ve yazılarımız ona doğru yönelirler, temâşâya uyanmamız için bizi dilden dışarı çıkarırlar, temâşâ etmek isteyene bir […]
Bilimlerin tekil nesnelerinin en evrensel olan ile bağını neden iki farklı biçimde ifade ederiz? Bazı tekil bilimler, nesnelerinin en evrensel ile bağını ortaya koyarken; örneğin, Biyo-loji, […]
İdealin, Tikel Sanat Biçimleri yönünde gelişiminde her bir bütünlenme anının kendiliğin keskin bir bakışıyla ayrılıp yeniden bütünlenmesi üzerine inceleme: “… Çünkü kendi sıfatıyla idea, gerçekten mutlak […]
Bak bu dünya alanı, çarşı pazar. Tâlipler hep dolaşır bir şeyler arar. Kimi alışverişten bezer mi? Bezer. Kimisi de cehlinden azar mı? Azar. Evyen kişi bilmez […]
Hegel, “Belirli-Varlık”, “Sonluluk ve Sınır” hakkındaki görüşlerini Mantık Bilimi (Wissenschaft der Logik, 1812-1816) ve Felsefi Bilimler Ansiklopedisi (Enzyklopedia der Philosophischen Wissenschaften im Grundrisse, 1817) adlı yapıtlarında […]
Bir nesnenin veya olgunun uç noktalarının sürekliliği, o nesnenin veya olgunun birlik içindeki kimliğidir.1 O halde kimlik hem bir olumlama hem de olumsuzlama içerir. Olumlamadır, sınırladığı […]
Wittgenstein ile Russell arasında geçen bir diyalogla başlayacağım. Wittgenstein 1911 ile 1914 arasında Cambridge’de Russell’ın öğrencisi olmuştur. Yanında bulunduğu ilk sömestrin sonunda Wittgenstein Russell’ın odasına gidiyor […]