Denemeler

5 Şubat 2017

Kaygının İçinden

Yazıyorum ama yazımın beğenileceğinden emin değilim. Beklentilerim var, başarabilmek istiyorum. Ya yapamazsam diye kaygılanıyorum. Beklenti mi yaratıyor yoksa bu durumu? Hiçbir isteğim hiçbir beklentim olmasaydı kaygı […]
5 Şubat 2017

Kaygıdan Huzura

Rahman ve Rahim olan ismiyle bizi yokluğumuzdan varoluşumuza getiren isim ve sıfatlarıyla donatıp sonsuzluğa âşık eden yüce yaratıcımızı tesbih ederek başlamak istiyorum satırlarıma. İnsan, çok şanslı […]
5 Şubat 2017

Kaygıdeğer Dünya

Kaygı; doğada yalnızca insana hastır. Çünkü insan ne diğer canlılar gibi kendi ile özdeştir ne de kendine verili olarak dünyaya gelmiştir. Onun her şey olma potansiyeline […]
5 Şubat 2017

İnsan’ın Kaygısını Anlamak…

Yeryüzü ve uzayın aslında harikulade fakat, yozlaşmış kabuklanmalar dâhil çok yönlü ilişkileri-etkilerine muhatap; İnsanın KAYGI’sını anlamak..   “Bütün bu gelip geçen anlarda Hakkın gayrisi yoktur…” İbn-i Arabî, Mir’at-ül […]
5 Şubat 2017

Gereksinimden Kaygıya

Kaygılarımız neredeyse soluğumuz, kan dolaşımımız kadar yakındır bize, benliğimizin her yanına nüfuz ederek bütün ilişkilerimizin içine sızabiliyor. Beğenilme kaygısı, başarma kaygısı, gelecek kaygısı, anlatma-iknâ etme kaygısı, […]
5 Şubat 2017

Kaygı değil/yerine Saygı

Yaşamımıza, varoluşta ve doğada, herhangi bir canlının, varoluşunun sürekliliğini sağlamak üzere, özünde işleyen ve gerekli olan KORKU ile ancak “insan”ın yaşam alanında bulunan, fakat tek bilgi, […]
5 Şubat 2017

Kaygısızlar

Hermetik öğretinin Tanrısı şöyle seslenir: “…Evi ve içerdiklerini, sana göstereceğim örneğe göre tıpatıp uygun yap… Her şeyi sana dağda gösterilen örneğe göre yapmaya dikkat et.” Tanrı […]
5 Şubat 2017

Kaygı ve Teslimiyet

Danimarkalı filozof Søren Kierkegaard (1813-1855) 1843 yılında Korku ve Titreme ile 1844 yılında Kaygı Kavramı adlı iki önemli felsefî eser yazdı. Korku ve Kaygı’yı, Johannes de […]
5 Şubat 2017

Gelecekten Şimdiye Konulan İpotek!

İnsanın, zamana kayıtlı olarak düşünmesi, algılaması, devinmesi zihinsel formunun bir yansımasıdır. Zaman kaydından kurtulmak, zihinsel işleyiş formumuzu, dolayısıyla algı biçimimizi kökten değiştirmek demektir. Bunu başarabilmek elbette […]