Sınır ben’dir. Ben varsa sen de vardır. Ben, seni işaretler, sen beni. Ben sen “varoluşlar coğrafyası”nın sınır çizgilerdir. Bu sınırlar, ötekileştirme “kültürsüzlüğü”yle daha bir örülüp yükseltilir. […]
Klasik fizik, endüstriyel devrimi doğurduğu gibi, kuantum bilim alanlarıda 21. yüzyılın siyasal, sosyal, ekonomik yapısını değiştirecek nanoteknoloji devrimini şekillendirmektedir. Birinci Dünya Savaşı’nın temel nedeni teknolojik değişimdi. […]
Doğa insanlar tarafından bilinip bilinmemesiyle ilgili değildir. O hep akışta dalgalanır, oluşta dönüşür, sûrette belirir. İnsan dışında her şey kendinde belirli, oluş-bozuluş akışıyla tutarlı ve açıktır; […]
“O duvar O duvarınız vız gelir bize vız! Bizim kudretimizdeki hız, ne bir din adamının dumanlı vaadinden, ne de bir hülyanın gönlü yakışındandır. O yalnız tarihin […]
Bana hayatımda hep rehber olmuş Fransız atasözünü zevk ederek başlamak istiyorum satırlarıma. Bilmenin, kişinin kendi eylemleriyle birlikte sınırlarını ve haddini aşmasıyla olan bağlantısının az ve öz […]
Toprak ananın bağrına bir çizgi çekti biri, sonra çevirip içine kapandı. Yeryüzü haritalandı… Çizilen çizgiler; savunma, güven ve hayatta kalabilişinin sınırlarıydı. Cömertti toprak ana; bağrında büyüttüklerini, […]
İnsan beşerî varlığı bakımından varoluşsal sınırlar ile koşulludur. Bu sınırlar her birimiz için aynı ve değişmezdir. Beslenme, barınma, üreme, doğanın kuvvetleri ve çevre, hayatın devamı için […]
Toprağından, vatanından, kültüründen, evladından ayrılarak, her gün, o gün ölebileceğini bile bile o bilinmez engin, hırçın, aldatıcı denizlere açılıyorlar. İlyada destanı gibi anılmayacak onların hikâyeleri! Çoktan […]