Varoluş bize bilmeceler, sırlarla dolu görünüş ve olgular evreni verir. Bilmeceler ve sırlar, bilme yetisi olan insan dışında kimsenin derdi değil. İnsan, kâinatın özeti ve onu […]
İnsan doğayla ayrımını algıladığı andan itibaren “algısı ile algıladığı arasında” bir bağın olduğunu sezer. İlk elden duyusal bilinç düzeyinde de olsa bunun nedenlerini, gördüklerinin gerisinde neyin […]
Doğa kuvveti kuvvet olarak durağan bir enerji deposu değildir. Onun kuvvetini enerji akışları olarak gözlemler ve deneyimleriz. Enerji akışları kaotik değil, kendince ritmik ve yasalıdır. Mekanik […]
l. İnsana dair ne kadar tanım yapsak onu tüketemeyiz, çünkü hep kendisinin ötesine geçen, varlığını gerçekleştirdiği her sınırda yeni sınırlara itilen; yetinmeyen, merak eden, bilmek isteyen, […]
İnsan tek doğar sonra yalnızlaşır, eğer becerebilirse tekrar kendi tekliğini bilir-bulur-olur. Bu süreç insanın başlangıçta sadece sonsuz bir potansiyel, her türlü insani olanak ve yetenekle donanımlı, […]
Bu yazı 26.09.2018 tarihinde Gazete Duvar’da yayımlanmıştır Kelime anlamı “hiçbir yer” anlamına gelen ütopya gelecekle bağlantılı, varolan gerçekliği aşma tutkusudur. Özlemi duyulan bir yaşam biçimi hayalidir; […]
İnsan pek çok nitelikle yüklü karmaşık bir varlıktır. Karmaşıklık onun zihnindeki tortulardan, geçici duygusal dalgalanmalarından, inançlarından ve kişiliğindeki iniş çıkışlarından kaynaklanmaz. Bunlar karmaşıklığın sebebi değil, varoluşundaki […]
Duygular düşünceler gibi ifade edilemez. Bu bir önermedir, eğer böyle ise ikisi arasında niteliksel bir fark olması gerekir. İki şey arasındaki farkı görmek aslında onlar arasında […]
Düşünce ve buna bağlı olarak oluşturulan tavırlar birbirlerine ne kadar uzak ve aykırı olursa olsun eğer özgürleştirici açınımlara yönelik ise buradan doğan fikirler insanlığın evrensel tinine […]