merhaba, İstanbul’da saat dörtbuçuk. geçenlerde Metin yolda giderken adamın biri sokulmuş omuzuna: – beyefendi bir cep saati var, almak ister misiniz? Metin tereddüt edince cebinden eski bir […]
nedir bu yemek? yemek yemek olayı nedir? içgüdüsel bir davranış şekli mi? spontane, kendiliğinden, farkındalık kavramı atlanarak… doğal!., (doğaya ilişkin…) beden saati on ikiyi çaldığında, guruldayan […]
dergi sayfalarının bu bölümüne “düşünenler” başlığı altında bir filozofu yazmak alışkanlık haline geldi. yani bu insanların neler düşündükleri, neden düşündükleri, ne yaptıkları, nasıl yaptıkları ve nasıl […]
şair nedir? aktör, yazar, oyuncu nedir? ya da ressam, heykeltraş, müzisyen, besteci?.. soruyu yeni baştan ve daha düzenli sormalı: / daha doğrusu kategorize etmeli, sınıflandırmalı / […]
Geçen sayımızda derginin bu bölümünde filozof ve düşünürlerin, yapıtlarını, düşünce sistemlerini ve belki biraz da anekdotlara dayalı olan hayat hikâyelerini elimizden geldiği kadar aktaracağımıza söz vermiştik. “Dergi […]
saat sabahın dördü. bilemedin dörtbuçuk. eski galata köprüsü daha yerinde duruyor… … altındaki kahveler de, dükkânlarda, gişelerde gri bir sessizlik… yalnızca dubalara vuran siyah dalgacıkların çıkardıkları […]
Derginin bu bölümünde filozof ve düşünürlerin yapıtlarını, düşünce sistemlerini ve belki biraz da anektodlara dayalı olan hayat hikayelerini bulacaksınız. Dergi yazıları ile bir bütün oluşturmasını düşündüğümüz […]
15 Ağustos 1995 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde, “aydın” üzerine başlatılan sütunlar arası tartışmayı birtakım garip duygularla, fakat çok sıkı bir şekilde takip etmiştim. Aslında takip edebilmek yerine […]
oniki milyar senelik yaradılış süresine kıyasla şu etrafta dolaşan insancıklara bir bakın… kimisi kötü tekel kibriti, kimisi balmumlu isveç kibriti, kimi kazık kadar şömine kibriti gibi, […]